Medeniyet insanlığı daha yumuşak, sonuç olarak daha az canavar ruhlu ve savaşa daha az uygun duruma getirir. - H. Thomas Buckle- Argümanlarına bakılırsa, mantıksal açıdan böyle bir sonuç çıkıyor. Fakat insanlar, sistemler ve soyut çıkarımlar için, gerçeği kasten çarpıtmak gibi bir tercihte bulunur; sırf mantığını haklı çıkarabilmek için, aklının ispatını reddetmeye hazırdır. Bunu, göze en çok batan örnek olduğu için kullanıyorum. Etrafınıza bakın: Akarsulara kan dökülüyor, hem de sanki şampanya dökülüyormuş gibi neşeli bir şekilde yapılıyor. ... Medeniyetin içimizde yumuşattığı şey nedir? Medeniyetin insanlığa sağladığı fayda, duygu çeşitliliğini arttırmaktan ibarettir. Bu çeşitlilik ile çok yönlü hale gelen insanlar, kan dökmekten keyif almaya başlayabilir. Aslında, çoktan keyif alıyorlar. Medenileşmiş insanlar, hep en incelikli katiller olmuşlardır.
Doğrusu, şahsi çıkarlara dayanan bir sistemle insanlığın ıslah olacağını iddia etmek bence, hemen hemen... Buckle'ın medeniyetin insanları daha barışçıl hale getirdiğini iddia etmesine benzer.
Reklam
Doğrusu, şahsi çıkarlara dayanan bir sistemle insanlığın ıslah olacağını iddia etmek bence, hemen hemen... Buckle'ın medeniyetin insanları yumuşattığını, bu sebeple onları daha az vahşi, daha barışçıl hale getirdiğini iddia etmesine benzer.
Filistin ve zulüm gören bütün insanlar ben dahil.
Çevrenizde şöyle bir bakın: kan gövdeyi götürüyor hem de şampanya gibi akıyor. İşte size buckle ü*’ de yaşadığı 19. Yüzyıl!
Sayfa 27 - Halk kitabeviKitabı okudu
Bana göre, tüm bu eksiksiz sistemler insanlığa gerçek çıkarlarının neler olduğunun söylenmesi, bunların sağlanmasıyla herkesin iyileşeceği, kötülüğün ortadan kalkacağı düşüncesi şimdilik yalnızca bir varsayımdır.Evet, doğrusu, insanlığın gelişip yükselmesinde kişisel çıkarlara dayanan bir sistemi temel kabul etmek bence hemen hemen Buckle'nin uygarlığın insanları yumuşattığı, bu nedenle onları daha az vahşi, savaşa daha az yatkın duruma getirdiği biçimindeki düşüncelerini onaylamak anlamına gelir.
Sayfa 27
Kan gövdeyi götürüyor,hem de keyifli keyifli ,şampanya gibi akıyor. İşte size Buckle'ın da yaşadığı on dokuzuncu yüzyılımız. İşte büyük Napolyon ve bugünkü Napolyon. İşte Kuzey Amerika'nın ebedi birliği. İşte nihayet karikatür gibi Schlezwig-Holstein... Medeniyet neyimizi yumuşatmış ? Medeniyetin insanda duygu çeşitlerini artırmaktan başka işe yaradığı yok.
Reklam
Tilkiden tırsması çok tatlııı
He flinched when the creature nuzzled his scuffed boots. She laughed, finally drawing his attention. “I think it likes you.” “I don’t know why.” Jacks scowled at the beast. It responded by affectionately licking the buckle at his ankle. Evangeline continued to smile. “You should name it.” “If I do that, it will think it’s a pet.” Jacks’s words dripped with disgust, which only further convinced Evangeline this fox might be the best thing that had ever happened to this Fate. “How about I name her for you? What do you think of Princess of the Fluffikins?” “Don’t ever say that again.”
Evangeline and JacksKitabı okudu
Doğrusu, şahsi çıkarlara dayanan bir sistemle insanlığın ıslah olacağını iddia etmek bence, hemen hemen... Buckle'ın medeniyetin insanları yumuşattığını, bu sebeple onları daha az vahşi, daha barışçıl hale getirdiğini iddia etmesine benzer.
"Suçu toplum hazırlar, suçlu işler." BUCKLE
Sayfa 17 - Birgün Yayınları
207 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.