Uzunca bir konuşma sırasında bilge insan bile bir budala ve üç kere aptal olur.
Sayfa 123Kitabı okudu
İnsan kendisi kıble olmadan kıbleye dönemiyordu. İbre kendisi olmalıydı, o olunca da kıble kalkıyordu zaten. Yoksa her budala doğru insan, doğru iş, doğru eş, doğru yer arıyordu, buna da arayış diyordu. Doğru olmadan doğru, bulunmuyordu.
Sayfa 91 - İletişim Yayınları
Türkler İsveç'te ve Berlin'de
Bir Osmanlı heyetinin geleneksel Savaş alanlarına coğrafi bakımdan uzak bir Avrupa başkentine ilk gelişi benzersiz bir merak yaratıyordu: Her şey (kostümler, başlıklar, silahlar, tavırlar) tuhaf bir seyirlik izlenimi uyandırıyordu. Örneğin Mehmet Said Efendi'nin 1732-1733'te Stockholm'deki elçiliği veya 1763'te altı ay boyunca Berlin'i ziyaret eden Sultan'ın temsilcisi ve kalabalık mahiyeti her gün yeni heyecanlara yol açıyordu. Bizzat 2.Friedrich bile uyruklarının bu coşkusuyla eğlenmişti: "Şu an Berlin'deki en gözde moda hurma yemek; züppeler başlarına sarık takacak ve daha zengin olanlar da kendilerine Harem kuracaklar. Bu yenilik büyüsü benim budala yurttaşlarımdan birinin sünnet olmasına yol açmazsa çok şaşıracağım doğrusu.
Sayfa 327Kitabı okudu
...bu zehirli ve budala dünyanın pis işleri bize ökse gibi yapışıyor. - itiraf edin, sizi ilgilendiren şeyin, insanlar, ve onların yüzü olduğunu itiraf edin ... Ve, bir gerçeği aradığınızı ileri sürerken, eninde sonunda yalnızca aşkı beklediğinizi itiraf
edin."
20 AY - 225 KİTAP
Ağustos ayını 7 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 19 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.)
AĞUSTOS AYI
1-)Tekerrür(Soren Kierkegaard)
2-)Meseller(Soren Kierkegaard)
