Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan ruhunun yaşı nedir ki? Nasıl her yeni vaziyette bukalemun misali rengini değiştirme, neşelilerle şen olup ve mahzunlarla yas tutma kabiliyetini haizse, yaşı da aynı böyle, halet-i ruhiyesi kadar değişkendir.
Sayfa 369Kitabı okudu
Olmamış gibi yapabilenlerin dünyası bu, benim değil. Ben yapamıyorum. Ben sosyal bukalemun olamıyorum. Bulunduğum kabın şeklini, bindiğim dalın rengini alamıyorum. *** ~Ayfer Tunç
Reklam
Toplumun hastalığı çok basittir: Yaşamdan ve kendilerinden bihaber olmaları. Bukalemun gibi ortama ve şartlara göre şekil ve fikir değiştirmeleridir.
Biz müslümanız
Bukalemun gibi bulunduğumuz ortamın rengine bürünemeyiz.
Sayfa 175 - Mektup YayınlarıKitabı okudu
Bir gün ormanın birinde ürkek bir ceylan bukalemunla tanışmış. Tanıştığı gün bir ağacın yapraklarındaymış bukalemun. Birkaç gün sonra aynı bukalemun bir kayanın üstünde gören ceylan, "sen dün tanıştığım bukalemunsun" dese de bukalemun inkar etmiş. Daha sonra toprakta, bir çiçeğin üstünde vb. bir çok yerde bukalemunu görmüş ceylan. Fakat bukalemun asla ceylanın iddia ettiğin kişi olduğunu kabul etmemiş. Taa ki, ceylanın bir avcı olmadığından emin olana kadar...
Reklam
Bukalemun çağındayız: İnsan soyuna en büyük dersi bu kendi halinde küçücük yaratık öğretmiştir.
Sayfa 190Kitabı okudu
224 syf.
·
Puan vermedi
Hikâyeler yaratan adam: Felix Ventura Üstelik bu hikâyeler soy ağacını ve tüm geçmişi yeniden yaratmaya yaramaktadır, yani bir “bellek” satıcısı Felix. Bir #geko ‘nun (yani anlatıcımız) gözünden şahit olduğumuz olaylarda; farklı olay örgüleri kurarak karakterlere sahte geçmiş sunan Felix’in hayatına dahil olan bir yabancı ve bir kadının onun yaşamını altüst etmesi anlatılır. Anı satıcısı, yabancı için Jose Buchmann’ı yaratır. Yaratılan karakteri özümseyen Jose, bukalemun misali yeni gerçeğe alışır, sanki geçmiş hiç yaşanmamış gibi… Ama yaşanmış ve hatıralara kazınmış gerçeklerden kaçış yoktur elbette. Geçmiş şimdinin içine sızar, şimdi ise geçmişin izini arayıp durmaktadır. İroni yüklü anlatımıyla değişen toplumsal sürecin, kendine bile yabancılaşan insanlarından oluşan bir metin sunar okuruna Jose Eduardo Agualusa. Ve muhteşem bir final, beklenmedik bir sonla acı gerçekler çıkar ortaya, çünkü geçmiş her zaman zihnimizdedir; üzerini kapatmaya çalışsak bile.
Bukalemunlar Kitabı
Bukalemunlar KitabıJose Eduardo Agualusa · Timaş Yayınları · 2023110 okunma
Karım aslında evde 'ben' olmasını istemiyordu, uysal bir bukalemun olayım istiyordu sadece ya da kabın şeklini alan zararsız bir sıvı, arada bir sulanan yaşlı bir saksı çiçeği, ortak hayatımızın durgun bir hücresi olayım.
Reklam
Narsisizmde kendiliğin iki yönü vardır: Bunlardan biri kendine abartılı önem atfetme iken, diğeri boşluk ve ümitsizlik duygusudur. Kendiliğin bu şekilde olmasının sebebi kişinin çocukken sevgi ve anlayış için ebeveynine her dönüşünde, orada ebeveynin kendi problemleri ve ihtiyaçları ile karşılaşmış olmasıdır. Çocuk kendini keşfetmek için gerekli olan yardımdan mahrum kalır ve bu mahrumiyeti gerçek ya da hayali bir terk edilme tehdidinin altında ebeveynleri ile ilgilenerek gidermeye çalışır. Zeki ve hassas olan çocuk, ebeveynlerinin duygularına uyumlanmayı ve onların duygularını düzenlemeyi öğrenir. Bu çocuklar yaşlarının çok üstünde bir olgunluk gösterir, içgüdüsel bir şekilde başkalarının duygu durumlarını düzenler, tıpkı bukalemun gibi farklı kişilere ve sosyal durumlara uyum sağlarlar. Bu çocukların içsel deneyimleri başkalarının ihtiyaçlarını yansıtır. Narsisizmin diğer yüzü ise çocuğun duygusal dünyasının ebeveyn tarafından hiçbir şekilde aynalanmamış olan yönlerini yansıtır. Çocuğun gerçek kendiliği, yani kendine özgü tarafları görmezden gelinmiş, gelişememiş, doğru düzgün ebeveyn bakımını bekler halde kalmıştır. Terk edilme ve utanç duygusundan oluşan bu çekirdek, başkalarının duygu durumunu düzenleyebilmekten gelen kendini çok önemli görme algısı altında gizlenir. Patolojik bakım veren rolündeki çocuk dışarıdan bakıldığında mükemmel bir evlat, başarılı bir öğrenci, sadık bir arkadaştır. Halbuki bu çocuklar içlerinde bir boşluk, üzüntü ve kaybolmuşluk duygusu hissederler...
Sayfa 208 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Olmamış gibi yapabilenlerin dünyası bu, benim değil. Ben yapamıyorum. Ben sosyal bukalemun olamıyorum. Bulunduğum kabın şeklini, bindiğim dalın rengini alamıyorum.
Sayfa 344Kitabı okudu
"Olmamış gibi yapabilenlerin dünyası bu, benim değil. Ben yapamıyorum. Ben sosyal bukalemun olamıyorum. Bulunduğum kabın şeklini, bindiğim dalın rengini alamıyorum."
Bukalemun BubUyu Gördün mü"? Yazanlar Şehnaz Ceylan Feyza Yalman İrem Betül Ayçan Yeliz Bodurlar Bu kitabın sahibi: Bubu, keşfetmeyi çok seven meraklı bir bukalemundu. Ormanda bir oraya, bir buraya gezer dururdu. Bir gün o kadar yürüdü, o kadar yürüdü ki... Kocaman binaların olduğu bir şehirde buldu kendini. Binaların arasında biraz
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.