Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aklına turp sıkayım :)
Ona Türkiye'den kaçıp geldiğimi söyledim. Eliyle bir nah yaptı, "aklına şaşayım" gibisine. Kendisi de bana Bulgaristan'dan Türkiye'ye kaçarken yakalandığını anlattı. Bu kez de ben ona bir nah çektim. Aklına turp sıkayım, Türkiye'de helva yağmıyor...
Sayfa 51 - Yordam Kitap Birinci Basım, 2007Kitabı okudu
Aşağıdaki cümlelerden hangisi doğrudur?
Türk ırkı; 1- Türk, Moğol, Macar ve Fin milletlerinden, 2- Türk, Azeri, Türkmen, Özbek, Kazak, Kırgız, Uygur, Başkurt, Tatar milletleri ile; Suriye, Kıbrıs, Batı Trakya, Yugoslavya, Bulgaristan ve Romanya'da yaşayan Türklerden, 3- Türk, Çuvaş ve Yakut milletlerinden meydana gelmiştir.
Reklam
Gelişmeye cüret edecek kadar cesur değilsen, hayatta iz bırakamazsın
“Bizim memlekette kendini göstermek için ortaya atılmak pek yaygındır. Atatürk ise kendini göstermekle kalmadı, elini taşın altına koydu. Bulgaristan'da ataşe olarak rahat bir hayat yaşayabilecekken, savaşa katılmak için defalarca dilekçe yazdı. İstanbul'da saraya sırtını dayayarak sıkıntısız bir yaşam geçirebilecekken kendisini Anadolu'ya göndertti. Bizzat padişah tarafından İstanbul'a çağrılmasına rağmen, mücadeleden kaçmadı ve hakkında verilecek idam kararını göze aldı.. Gelişmeye cüret edecek kadar cesur değilsen, hayatta iz bırakamıyorsun. Sorumluluk almanın da mücadele etmenin de sesini çıkarmanın da esas şartı, cesur olmak bana kalırsa. İstiklal marşımız da bildiğiniz gibi "korkma" sözleriyle başlar…”
Ayastefanos —> Berlin
Ayastefanos Antlaşması, Panslavizm’in bir zaferiydi ve Rusya’nın bu kadar avantajlı bir konuma gelmesi mevcut siyasî dengeyi bozuyordu. Bu yüzden antlaşma başta İngiltere olmak üzere Avrupa devletlerinin yoğun muhalefeti ile karşılandı. 13 Haziran 1878’de toplanan Berlin Kongresi’nde, Ayastefanos Antlaşması’nın maddeleri yeniden ele alındı ve değiştirildi. Altmış dört maddelik bu yeni antlaşma ile Ayastefanos Antlaşması’yla kurulmak istenen büyük Bulgaristan üçe bölünerek, önemli bir kısmı Osmanlı İmparatorluğu’nun denetimi altında bırakıldı. Bosna-Hersek Avusturya’ya terkedildi. Harp tazminatı 802.500.000 frank olarak tespit edilerek, yedi yıl içerisinde 21 eşit taksitte ödenmesi kararlaştırıldı. Balkan ülkeleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiler öyle belirsiz esaslara bağlanmıştı ki, çözümsüz kalan sorunlar yüzünden Osmanlı ordusu kısmî seferberlikten bir süre daha çıkamadı.
• 1923 - Bulgaristan •
Ey gönül, kuşa benzerdin.. Kafesler sana dar gelir. Bir yerde durmaz gezerdin. Hapislik sana zor gelir...
Abdulhamid tapıcıları lütfen beni engelleyin, beni uğraştırmayın
Son dönem Osmanlı imparatorluğu ile ilgili internette en sık karşılaştığımız yanlış bilgilerden biri, Sultan Abdülhamid döneminde (1876- 1909) imparatorluğun hiç toprak kaybetmediği iddiasıdır. Tarihi gerçeklerle tartışmasız biçimde çelişen bu iddia, başta cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bir çok siyasetçi tarafından sıklıkla dile getiriliyor. Ancak bu dönemde Tunus, Sırbistan, Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Kıbrıs gibi çok önemli coğrafyalar da dahil olmak üzere ciddi bir toprak kaybı yaşanmıştır.
Sayfa 314 - Ayrıntı, 1.Basım 2023Kitabı okudu
Reklam
1967 / Bulgaristan
Hayatta sahip olduğunuz her şeyi kaybedebilirsiniz. Evinizi, işinizi hatta sevdiklerinizi. Fakat bir insanın hayatta kaybedebileceği en zor şey kimliğidir.
Sosyalist Bulgaristan acar ozanların değerini en iyi bilenlerdendi. Ve küçük Bulgaristan "anıtını diktiği şairleriyle büyük" tü...
Sayfa 108 - Yordam Kitap Birinci Basım, 2007Kitabı okudu
Edirne'de Osmanlı'ya bağlılık yeminini İncil'e ve Kuran'a el basarak tekrarlayan Vlad Dracul serbest bırakılmıştır. Osmanlı'ya bağlı kalacağının güvencesi olarak da Vlad'ı ve Radu'yu rehin olarak bırakmıştır. Böylece o sırada on bir ya da on iki yaşında olan Vlad Dracula ile yedi yaşındaki kardeşi güzel Radu'nun Osmanlı topraklarındaki yaşamı başlamıştır. İki kardeş bir süre Kütahya'daki Eğrigöz Kalesi'nde tutuklu kaldıktan sonra önce Tokat'a, ardından başkent Edirne'ye götürülmüştür. Vlad 1448, Radu 1462 yılına dek Osmanlı topraklarında yaşamıştır. Edirne'den diğer rehinelerle birlikte sultanın maiyetinde Bursa'ya, oradan da Manisa'daki yazlık saraya götürülürler. Osmanlı'nın bu uygulaması, geleceğin Avrupa prenslerinin kendilerine bağlılığını sağlamak amacıyladır. Burada 2. Murad'ın oğlu, Vlad'dan bir yaş büyük ve gelecekte Fatih Sultan Mehmed ismiyle anılacak olan 2. Mehmed'in de içlerinde bulunduğu bir grup olarak 15. yüzyıl Osmanlı'sının en önde gelen öğretmenlerinden, bilim insanlarından eğitim almışlardır. 1443 yılında bir Haçlı ordusu toplanarak Osmanlı'yla savaşa girer ve seferin kışa uzaması ve Bulgaristan'ın coğrafi koşulları nedeniyle sonunda çekilseler de Osmanlı'ya karşı başarılı bir sefer gerçekleştirmişlerdir. Bunun sonucu olarak Lehistan Kralı ile Osmanlı Sultanı arasında imzalanan anlaşma Hıristiyanlara ayrıcalıklar kazandırırken rehinelerin de serbest bırakılmasını öngörmektedir, beş yıl boyunca birbirleriyle savaşmamak koşuluyla. Ne var ki sadece Sırbistan Despotu Brankoviç sözünü tutmuş ve oğulları evlerine dönebilmiştir.
Sayfa 282 - Ayrıntı Yayınları – 1. Baskı ~ 2013, İSTANBULKitabı okudu
25.02.1907 / Bulgaristan
Sabahattin Ali'nin Kuzey Ormanları'nda Bulgaristan sınırına yakın Sazara Köyü'nde öldürüldüğü yerde bir anıt taşı var. Üzerinde yazanlar: " Başım dağ, saçlarım kardır. Benim meskenim dağlardır. " Bu dizeler 73 yıldır Kuzey Ormanları'nda ağaçtan ağaca fısıldanıyor. Sevgi ve Özlemle
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.