Siyonizm, 1880'lerin başında Bulgaristan'da, bir ulus olarak Osmanlı'dan kendilerini kurtardıklarında başlamış, Avrupa'lı yahudileri Kutsal Topraklara göndermeyi planlayan politik bir hareketti
Uşi Antlaşması (1912)
18 Ekim 1912’de İsviçre’nin Uşi (Ouchy) şehrinde İtalyan Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu delegeleri arasında Uşi Antlaşması imzalandı, heyet başkanı Gazi Ahmet Muhtar Paşa’ydı. Bu anlaşma aşağı yukarı yarım yıl sonra imzalanacak ve Balkan Harbi’ni bitirecek Londra Konferansı ile birlikte imparatorluğun ve Rumeli’deki Türk anavatanının elden çıkışının açık bir belgesidir. Başşehir, bütün Osmanlı Rumelisi bu anlaşmanın meşum günlerinde büyük facialar yaşadı. Hükümetin tecrübesiz dış politikası yüzünden beklenmedik bir durum vuku buldu: İtalya’nın Ege Adaları’na saldırdığı bir zamanda küçük Karadağ Prensliği de 8 Ekim’de Osmanlı İmparatorluğu’na harp ilan etti. Bu elbette küçük Karadağ Prensliği’nin tek başına alacağı bir karar değildi; ardından İtalya ile Uşi Antlaşması’nın imzalandığı gün Bulgaristan ve Sırbistan, birkaç gün sonra da Yunanistan bu ittifaka katılacaktı. Balkan devletleri tarihlerinde ilk ve son defa bir ittifaka ve ardından da âdet üzere şiddetli bir kavgaya girişeceklerdi.
Sayfa 127
İnsani Gelişmişlik Endeksi, 2018:
1.🇳🇴Norveç
2.🇨🇭İsviçre
3.🇦🇺Avustralya
5.🇩🇪Almanya
13.🇺🇸ABD
14.🇬🇧İngiltere
24.🇫🇷Fransa
31.🇬🇷Yunanistan
49.🇷🇺Rusya
51.🇧🇬Bulgaristan
57.🇲🇾Malezya
58.🇰🇿Kazakistan
60.🇮🇷İran
64.🇹🇷Türkiye
- " (…) Karaköy Gümrüğünde, Tekel Vergisiz Satışlar Mağazası… Sene 1973 veya 1974… Bulgaristan bandıralı bir yolcu gemisinden her seferinde karşılaştığımız, 50-55 yaşlarında bir karı-koca… Gemide, adam piyano çalıyormuş, kadın da şarkıcı imiş… Bizden alış veriş yaparlardı ve ahbaplık ilişkileri içinde bizim çocuklar onlara ufak tefek siparişler de verirlerdi… Bulgar gemisi geldiğinde, kendilerini hiç de belli etmeyen (!) siyasî şubeden polisler de orada arzı endam ederlerdi… Bir seferinde ben de o karı koca ile konuşurken, bana bir "Bulgarca – Türkçe" lûgat getirip getiremeyeceklerini sormuştum… Üzerimde asit kadar haşin bakışlar… Bizim çocuklar, beni dikizleyen adamların benden pirelendiklerini çıtlattılar… "Kaşkaval" dedikleri kaşar veya kaşarı andıran peynirden getirmelerini söylesem mesele yok… Ama lûgat istemek de ne demek!.. Sonradan, o karı kocanın casus olduklarına ve onlarla fazla samimi olmamam gerektiğine dair ikaz da yapıldı!..
Sayfa 295 - 296 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Son Savaş...
Osmanlı İmparatorluğu'nun batısındaki Müslümanların katliamı ve zorla göç ettirilmesinin uzun tarihî sürecinde, Batı Anadolu'daki savaş bir doruk noktası oldu. Daha önce Mora yarımadasında, Bulgaristan savaşında ve Balkan Savaşlarında kullanılan tüm etnik ve dinî temizlik yöntemleri, bur kez daha Anadolu'da ortaya çıktı. Aradaki fark, Türklerin Anadolu'da sırtının duvara dayanmış olduğuydu; daha fazla geriye itilecekleri yer kalmamıştı. Bundan önce, Osmanlı İmparatorluğu'nun kendilerini ve evlerini koruyacağına güvenmişler ama kaybetmişlerdi. Bu kez, 600 yıldır kendilerini yönlendirmiş olan Sultan başlarında olmadan, kendilerini savunmaya geçtiler ve ayakta kaldılar.
Sayfa 355 - Türk Tarih Kurumu, 2014.Kitabı okudu
Sultan Murad Hüdavendigar
SULTAN MURAD HÜDAVENDİGAR
Balkanlar Fâtihi
Orhan Gazi zaferlerle dolu ömrünü ikmal edip beka âlemine göçünce, fetih sancağını oğlu Murad Hüdâvendigâr devir almıştı. Sultan Murad, atasından devraldığı mirasa layık olduğunu göstermiş, Anadolu ve Balkanlardaki fetihleriyle Osmanlı Devletini muhteşem bir imparatorluk haline getirmiştir. 27 yıllık