Gönlündekini şiirlerin anlamlandırması, bulutların yüreğini ferahlatması, kitapların iyi bir dost olması, çiçeklerin gülüyor gibi bakması, çocukların yüreğe sevinç olması; ne güzeldir. Ne güzeldir; Müfredatlara giremeyen "Allah en büyüktür" sözü. "Rabbin sana verecek ve sen hoşnut olacaksın" ayeti ne büyük müjdedir. Söyler misin bana; "Her zorluğun yanında bir kolaylık vardır" ayetinin verdiği teselliyi kim verebilir...
‘Oysa bazı coğrafyaların kanını emen, kadınlarının gebeliğini emen, bulutları emen, çocukların saklambaçlarını emen canavara savaş demek haksızlık.’
Reklam
- bunu yapmamalıydın tanrım, uyanmışların kardeşliği adına, kendi zihnindeki çocuklarına acı çekme-ve-ölüm oyununu oynatmamalı, uyumamalı, bulutların üzerinde, bir başına, kendi yarattığın yıldızlara seslenip çalan müziğe ıslığınla eşlik ederek dans etmeliydin, ah be tanrım, bizim gibi kaçık, küçük, kırılgan, kopuk, kalbi kırık hüzünbazları -çocukları- yaratıp içlerine ruh üflememeliydin -
Dar Odada Ömürler
İnceltilmiş bir yüzle konuşuruz ölçerek her sözümüzü Yanlış anlaşılmak kaygısıyla tedirgin ve sürekli tetikte Adımızdan bir duvarın ardına saklayıp yalnızlığımızı Saygılı bir sesle selamlarız her sabah birbirimizi Ah biz memurlar, bürolara tıkılmış insan konserveleri Özü gitmiş ömürler, ölü alışkanlıkların tutsakları. Daracık bir cam
Sayfa 71
Yirminci yüzyılın birinci yarısı, büyük bilimsel bu­luşların, devrimlerin, muazzam sosyal değişimlerin ve iki dünya savaşının olduğu bir dönem olarak geçecektir. Ancak yirminci yüzyılın birinci yarısı insanlık tarihi­ne Yahudi halkının çok büyük katmanlarının sosyal ku­ramlara ve ırk kuramlarına dayanarak toptan yok edildi­ği bir dönem olarak girecektir. Yaşadığımız dönem bu konuda anlaşılır bir alçakgönüllülükle susmaktadır. Boyun eğmek, insan tabiatının bu dönemde ortaya çıkan en şaşırtıcı özelliklerinden biri olmuştur. idam ye­rine uzanan çok uzun sıraların oluştuğu ve kurbanların sırayı bizzat düzene soktukları durumlar olmuştur. Sa­bahtan gecenin geç vaktine dek, uzun ve sıcak bir gün boyunca idamın beklendiği ve bunu bilen annelerin temkinli davranarak çocukları için yanlarına şişelerle su ve ekmek aldıkları durumlar olmuştur. Milyonlarca suç­suz insan, yakında tutuklanacağını hissederek çamaşırla­rını ve havlusunu paketleyip önceden hazır etmiş, yakın­larıyla önceden vedalaşmıştır. Milyonlar sadece inşa et­mekle kalmayıp aynı zamanda kendilerinin koruduğu çok büyük kamplarda yaşamıştır.
Sayfa 293
"Bize nasılsın diye teşekkür etmemiz icap etti, kapıyı açana, bize hediye getirene, trafikte yol verene, bir bardak çay getirene teşekkür ettik. Nezaket kuralları bunu gerektiriyordu, öğrendik ve uyguladık. Bu arada gökyüzünü, güneşi, çocukları, bulutları, kuşları, soframıza ekmeği, bardakta çayı, bahçeye çiçeği, içimize ısınacak kalbi verene teşekkür etmeyi unuttuk ,erteledik, yaşlanmayı bekledik."
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
422 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.