Yorgunum, başım kurşun gibi ağır. Kendi cehaletim de kayboldum. Kendimle yeterince oynadım. Kendimle ikiyüzlü oyunlar oynadım ve insanların dünyasında akıllıca olan bizden
bekleneni yapmak olmasaydı bunların hepsinden iğrenirdim.
Aralarına giren bütün binalar, dükkânlar, vitrinler, insanlar, reklâmlar, sinema afişleri Neriman ile paylaştığı bir hayatın parçalarıymış gibi gelirdi Mevlut'a. Aralarındaki adımların sayısı arttıkça sanki ortak hatıraları da artıyordu.
Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için hakiki ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda mukavemeti yok eden olacaksın, önüne sonsuz engeller yığacaklardır, kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız ve hiç kabul ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyük derlerse, bunu diyenlere de güleceksin...