Gecenin en demli yerinde
Hüzün bir başka oluyor
Deniz bile dertli bakıyor
Ay ışığını kaçırıyor adeta
Gitmek şimdi bir eylem olsa
Nereye gideceğim bu yükle
Bu yükü bırakabilecek
Geminin güvertesindeyim
Önümde bir bilinmez bir yol
Arkada yaşanmışlıklar
Gidiyoruz hep beraber
Uzakta bir sahil kasabası
Çocuklar koşturuyor
Kahkalar eşliğinde
Gökyüzünde uçurtmalar
Güneş ufuktan parıldıyor
Kuşlar cıvıl cıvıl
Dümeni kırıyorum
Güneşli günlere
Düşüncelerim,duygularım, yaşadıklarım,yaşayamadıklarımla dolu bir trenin en son vagonundayım.Gidiyorum gündüz gece.Şehirlerden,insanlardan,hayatlardan geçiyorum.Bakıyorum camdan geçip gidenlere ve de gelenlere...
Beni uykudan uyandırır uyandırmaz
Dünyanın bütün huyları yüzünde
Ben bunlardan birini seviyorum en çok
Sana bir nar kesip uzatıyor ya doğa
Tutsam tanelerini
Sevincin gözyaşları derdim buna.
Bir süre bakışıyoruz karşılıklı
Ben uykudan uyanır uyanmaz
Benimle şiir gibidir bu
Tam karşımda ama yazılmamış
Durmadan bileniyor aklımda.
Seni unutarak baktığımda bile
Dünyanın her yerlerinden geçiyorsun
Yayılıyorsun kalabalıklara
Yalnız yayılmak mı
Aşkın en büyüğü, en dayanılmazı demeli buna.
Özlenirsin, alabildiğine varsın da
Daha da var oluyorsun gün günden
Olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla
Bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin
Bir kuş olsa mavilik derdi buna.
birbirine benzeyen günler,yaşarken nasıl geçtiği anlaşılmayan günler,tarih düşürülmesi imkansız günler birbirini kovaladı.pazartesi oldu,sonra pazar,sonra gene pazartesi.sonra gene pazar oldu.yakalamaya,yetişmeye imkân yoktu;sonra gene pazar oldu.