Kendi ülkesindeyken zengin, tanınmış bir kadın olan Madame de Prie, ülkesindeki kral tarafından sürgün edilmesi nedeniyle bu şatafatlı hayatından uzaklaşmasıyla başlıyor kitap.
Onun için göz önünde olmak, sürekli konuşulmak, zengin bir hayat sürmek çok önemli. Bana kalırsa da yalnız bir hayatı olduğu için belki de kendine önemli olduğunu kanıtlama çabası içerisinde olduğu için.
Sürgüne gönderildikten sonra yaşadığı bunalım onu daha da yalnızlaştırıyor ve sonrasında da ilgi almak için hayatına aldığı bir genç yüzünden de yüzüstü bırakılıyor.
Aslında ne kadar yalnız olduğunu yaptığı eylemlerden de anlayabiliriz. Bu yalnızlık onu git gide bunalıma sürüklediğini de ve sırf unutulmamak istediği için kendi ölümünü nasıl planladığını da...
Kitapta geçen bu söz bir nevi her şeyi açıklıyor: ´´Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi, kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi.´´