Eylül sonları böyledir: Giden; sadece kuruyan dallar arasından süzüle süzüle toprağa düşen, rüzgârda bir o yana bir bu yana uçuşan, yavaşlatılmış ritmine hüzünler karışan yapraklar değildir. Renkleri gurubu kıskandıran o muazzam cümbüşte, uğurlama telaşının göz kamaştırıcı estetiği vardır. O muhteşem renkler, şahane vedaları da söyler. Ölümün mevsimi sonbahardır, hatta düpedüz eylüldür ve ölüm bazen eylül kokar.