Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
247 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
320 günde okudu
Sonu iyi olan her şey iyidir….. Doğduğum günden beri bir zaman yolcusuyum. Zaman koridorunun içinde aradığım şey mutluluk.Bu arayış,ben ve benim gibi herkesin ortak yolculuğudur.İşte bu arayışı anlatan distopik bilimkurgu romanıdır, Fahrenheit 451. Bir kitabı okumaya başlamadan önce, yazarın hayatını ve yazıldığı dönemi araştırmak
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,4bin okunma
Emekli İstihbaratçı gözünde Kürtler ile PKK
Kürt meselesinin hedefi hiçbir biçimde Kürtleri rahat etmesi veya kendi kimliklerini yaşatması değildir.Zaten Irak'ta herkes kendi kimliğini yaşatmaktadır. Ona müdahalede pek fazla olmamaktadır. Bundan sonra olacağı da yok. Kürt oluşumunun da temel hedefini Türkiye oluşunun ve Türkiye'de bu çatışmaların tahrik edilmek istendiğinin bilinmesi gerekir. Burada yapacağımız şey, bir Kürt aleyhtarlığı değildir. Onu kesinlikle söyleyeyim , sadece bu çatışmalara tahriklere kapılmamaktır . Yarın bizde de bir takım böyle şeyler olabilir.Etnik provokasyonlar olur. Bir Kürde karşı bir davranış yaparlar, Türkiye'ye atfederler . Veya daha muhtemel Kürtlerin içerisinden provokatif bir takım grupları tekrar Türkiye'yle çatışmaya sokabilirler . Bunları soğukkanlılıkla karşılamak lazım. En azından ne amaçla yapıldığını görmek lazım. Kitleyi temsil edip etmediğini görmek lazım. Meseleyi mutlaka siyasi açıdan önce değerlendirmemiz lazım.
Reklam
Böcekler gibi, önemsiz işlerinizin ve dertlerinizin çamurları içinde kıvranmak yerine, devletin temellerinin yenilenmesini ve topluma bundan sonra nasıl bir eğitim verileceğine kafa yorun.
Sayfa 62
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
"Kaybolmak, yani ölmek, sonra tekrar dirilmek... Bir kompleksten kurtulmak için bundan daha emin çare yoktur."
Sayfa 121Kitabı okudu
Hz.Osman kuyunun işletim hakkının bir gününe karşılık 12000 dinar verdi. Sonra mescide geldi ve şöyle dedi: "Ey Müslümanlar! Ben Rûme Kuyusu'nun birer gün arayla işletim hakkını satın aldım. Bundan böyle kuyunun işletim hakkı bir gün bizim, diğer gün kuyu sahibi Rûme el Gıfari'nindir. Siz işletim gününün bizde olduğu gün gidin, su ihtiyacınızı karşılayın. Lakin sakın ertesi gün gidip de parayla su almayın." Ve bu sözler o günkü İslam toplumunda karşılık buldu. Hz.Osman'ın bu sözüne Müslümanların hemen icabet etmeleri, o toplumdaki birliğin, ümmet olma şuurunun gelişmiş olmasının en güzel örneklerindendir. Buradaki en güzel hatıra nedir biliyor musunuz? -Nedir Hocam? O kadar güzel ki... Hz Osman (r.a.) kuyunun işletim hakkını almış olmasına rağmen su testilerini alıyor, gelip sıradan bir insan gibi sıraya giriyor ve sıra kendisine geldiğinde testileri doldurup gidiyor. Allah (c.c.) ondan ebeden razı olsun.
Sayfa 20 - Profil KitapKitabı okuyor
Reklam
Beynimize kazınan son sözler:
Deniz Gezmiş: "Yaşasın, Türkiye halkının bağımsızlığı; yaşasın, Marxizm- Leninizm' in yüce ideolojisi; yaşasın, Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi; kahrolsun, emperyalizm!" Yusuf Aslan: "Ben halkımın bağımsızlığı ve mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum. Sizler, bizi asanlar, şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika' nın hizmetindesiniz. Yaşasın, devrimciler; kahrolsun.faşizm!" Hüseyin İnan: "Ben, şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı, hu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra hu bayrağı, Türkiye halkına emanet ediyorum. Yaşasın, işçiler, köylüler ve yaşasın, devrimciler; kahrolsun, faşizm!"
Büyük Ortadoğu projesinde Türkiye nasıl bir konumda
Biz başından beri diyorduk ki, Büyük Ortadoğu veya Amerika Birleşik Devletleri'nin söylediği bölgeye hakim olmasının ön koşulu Türkiye'yi kontrol etmesidir. Irak savaşında da, bütün bunların hedefi Türkiye'dir demiştik. Ve yine Türkiye'yi yanınıza almazsanız bu coğrafyada hiçbir operasyon yapamazsınız demiştik. İki nedenle yapamazsınız, birisi coğrafi konumu itibariyle, ikincisi burada askeri operasyon yapacaksanız Türk askerine ihtiyacınız vardır. Başka asker kullanamazsınız. Amerikan askeri de kullanamazsınız, hiçbir asker kullanamazsınız. Sadece Türk askeri kullanabilirsiniz. Türk askeri, burada, bütün dengeleri bulunduğu yerin lehine değiştirir. Onun için Türkiye'yi kontrol etmesi lazım. Eğer Türkiye'yi Amerika Birleşik Devletleri yanında tutmaya muvaffak olursa gerilemesi söz konusu değildir, en azından ortalarda bir yerde kalır. Yani kaybetmiş sayılmaz davayı ama Türkiye'yi kaybettiği zaman davayı kaybeder. Onun için ben bundan sonraki çatışma alanı dediğiniz operasyonların en büyüğünü ve önemlisini Türkiye'de görüyorum. Bu güne kadar da çok önemli şeyler oldu. Ve şu anda da bir takım operasyonlar devam ediyor, yok dürüstlük, namus operasyonu... bunların hepsinin arkasında belirli ölçüde siyasi hesaplar yatmaktadır. Geçmişten beri siyasi hesaplar çok yoğun bir biçimde Türkiye'de olmaktadır, bundan sonra da olmaya devam edecektir.
1922 ve 1923’ten beri Türkiye müzeler kurmaktadır. Asıl önemli buluntular 1924’ten itibaren başlar. Ankara’daki Hitit Müzesi dediğimiz arkeoloji müzesi, bundan bir müddet sonra Etnografya Müzesi ve ilk defa önemli bir tarikat müzesi olarak Konya Müzesi teşkilatlanmıştır. Elbette buluntuların çok önemlice kısmının Viyana’ya taşındığı Efes kazılarından çıkan eserleri tutmak için statü değişmiştir. Efes’teki müze, Adana’daki müze vs. saymakla bitmez.
Toplumun için derler ki.... Her kör topalın bir alıcısı vardır Benim hiç alıçım olmadı😊 Cebi delik tipi kayık olan beni kim ne yapsın benim hiç kimse almaz bundan emin olduğum için kadın ve aşka bir isyanım yok 😊 Buna en büyük sebep toplum kapitalizmin sermeyeseni tutunmuş olduğu içindir. Aşk denilen duygu haliyle satılığacıkarılır Parayı basan
Reklam
“ Ama bundan sonra acıdan kaçtı çünkü artık acının acıttığını biliyordu. “
Dediklerine göre, Japon hokkabazların seyircilerin gözleri önünde bir çocuğu doğrar, kolunu budunu havaya fırlatır, sonra da her şeyi yerli yerinde, yere indirirlermiş. Bizim politika yazarlarımızın yaptığı hokkabazlığın da bundan pek aşağı kalır yeri yok; toplumun bedenini panayır oyunlarına yaraşan o el çabukluğuyla parçaladıktan sonra, bu parçaları bilinmez nasıl, yeniden bir araya getiriyorlar. 
Şüphesiz vurgulamalıyız ki babayı ve özellikle anneyi bilmek, mümtaz bir insanı tahkik ve mütalaada gözetilmesi gereken en esaslı bir ilkedir. Ayrıca erkek ve kız kardeşlerini, hatta çocuklarını incelemek de zaruridir. Kökünü; soyunu sopunu, yakın ve uzak akrabalarını mümkün olduğunca araştırıp, bundan emin olduktan sonra eğitiminin ve yetişmesinin keyfiyetiyle ilgili başka bir temel meseleye, çevre meselesine geçmek gerekmektedir.
Gonzalo yoldaşın önderliğindeki Peru Komünist Partisi, devrimci komünist partilerle birlikte (özellikle bazı ülkelerin Marksist-Leninist-Maoist partileri), Devrimci Enternasyonalist Hareketi kurdu. O zamanlar DEH'e lider olan Peru Komünist Partisi, Peru'da ve diğer ülkelerde devam eden devrimci hareketlere yardım etmek için farklı biçimlerde dayanışma topladı. Devrimci Enternasyonalist Hareket yoldaş Mao'nun katkılarını Maoizm olarak sentezleyerek Marksizmin üçüncü ve daha yüksek aşaması olarak ilan etti. Bundan sonra dünyanın birçok ülkesindeki devrimci-komünist partiler, Marksizm-Leninizm-Maoizmi günümüzün Marksizmi olarak tanımlamaya başladılar. Yoldaş Gonzalo, somut şeylerin somut analizi ve sentezi yöntemini geliştirerek Marksist felsefeye katkıda bulunmuştur. Yoldaş Gonzalo, Çin'in Yeni Demokratik Devrimi ve Marksizm-Leninizm-Maoizm teorisinin değerli deneyimlerini Peru'nun somut sosyo-ekonomik ve kültürel koşullarına uyguladı ve Peru'daki devrimci hareketi ve halk savaşını hız kesmeden ilerletti. Yarı-sömürge ve yarı-feodal ülkelerdeki Yeni Demokratik Devrimin hedeflerinden biri olan komprador bürokratik burjuvazi hakkında yoldaş Mao'nun geliştirdiği kavram ve anlayış, kendisi tarafından Peru bağlamında daha somut olarak tanımlanmıştır. Yoldaş Gonzalo'nun Yeni Demokratik Devrime ve Peru'daki Halk Savaşı'na yaptığı katkılar, Peru Komünist Partisi tarafından Gonzalo'nun düşündüğü gibi propaganda edildi.
Sayfa 114Kitabı okudu
204 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İNSANI HAYALİN DERİNLİKLERİNE GÖTÜREN KİTAP: A’MÂK-I HAYAL
" İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendisini bilmezsin, Ya nice okumaktır?…" - Yunus Emre Bu inceleme belki de yazmakta en çok zorlanacağım incelemelerden biri olacak: Filibeli Ahmet Hilmi’nin kaleme almış olduğu A’mâk-ı Hayal. A’mâk-ı Hayal, edebiyatımızın ilk felsefi ve gerçeküstü romanıdır. Bu yönüyle eser
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,8bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.