_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı MHP ile İlişkiler Kopuyor Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
207 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 26 days
Bugün hiç değilse ilk şiir incelememi -buna ne kadar inceleme denirse- yapmak için, Nef'î'nin divanından seçme şiirlerden oluşan kitabı tüm okuyuculara tanıtmak isterim. Belki bu kitabı ancak şiir okuyanlar, sevenler veyahut eski şiiri seven bazı edebiyatçılar okur. Ben henüz ikincisi olamadığımdan ilk kategoriye kendimi sokuyorum. Tabii bu
Nef'i Divanından Seçmeler
Nef'i Divanından SeçmelerAbdulkadir Karahan · Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları · 19859 okunma
İSMAİL HAKKI YILANLIOĞLU BÖYLEDİR İŞTE!
İsmail Hakkı Yılanlıoğlu da ebedî âleme göçtü. Bir yüce dağımız daha devrildi. Cenaze namazını, Kastamonu'nun o meşhur Nasrullah Camii'nde "Er kişi niyetine" kıldık. İsmail Hakkı Yılanlıoğlu dünyaya "er kişi" olarak geldi. Yetmiş dört yıllık ömrünü tam bir "er kişi" olarak tamamladı. Ve gönül kubbemize tam bir
Sayfa 134 - Yakın Plan Yayınları
Tam bir hafta önce, çarşambayı perşembeye bağlayan gece, öyle çok dolmuştum ki sosyal medyada karşıma çıkan bir sözü defterime not alayım derken alıp başımı gittim ve kalemimi durduramadığım bir yazma anı yaşadım. Derinlerde saklı olan tüm düşüncelerim sanki o anı bekliyormuş gibi dökülüverdiler kağıda. Ve ben bile çok şaşkınlıkla izledim bunu. O kadar hızlı yazıyordu ki ellerim, hangi konuya geçeceğimi veya hangi kelimeleri kullanacağımı bir saniye bile düşünmeden iki sayfa yazmış bulundum. Bu olaydan birkaç gün sonra yazıyı tekrar okuduğumda bazı satırlarla ilk kez karşılaştım ve içinde bulunduğumu fark etmediğim ruh halimle yüzleştim. O yazıda şundan bahsetmiştim: " Kimse bana, benim onlara merhem olabildiğim gibi merhem olamıyor. İşin kötüsü, ben de kendimi başkalarını iyileştirdiğim gibi iyileştiremiyorum. Herkese yetiyorum da kendime gelince eksik kalıyorum gibi." Ve bugün annem bana bir kargo gönderdiğini söyledi. Telefonla konuşurken de şöyle cümleler kurdu: "Sen çok güzel bir ruhsun, o yüzden seni mutlu etmek istedim." Çok duygulandım ve ağlamaya başladım. Ne büyük bir şükür sebebi🥹 Sanki bir melek gelip dokundu omzuma ve hayatımdaki güzellikleri hatırlattı. Binlerce kez teşekkür ederim Allah'ım.🥹🤍
Reklam
Turancılık ve Faruk Güventürk
Turancılık ve Faruk Güventürk “Laiklik ve İslâmiyet” adında 14 sayfalık bir broşürün yazarı Turancılığın şuursuzluk ve hainlik olduğunu ileri sürerek kendisinden aslâ umulmayan, doldurduğu makama hiçbir suretle yakışmayan bir davranışta bulundu. Üstünde fiyat yazılı olmadığı için piyasaya çıkarılmadığı, yalnız elden dağıtıldığı anlaşılan broşür,
Ertesi gün, Küçük Paskalya Yortusu Pazarı'nda (24 Mayıs 1 254), saraya götürüldüm. Yüksek memurlar da geldiler. Bunlardan biri Han'ın sakisi olan bir Moğol, diğerleri ise Müslüman'dı. Möngke'nin arzusuyla bana, neden geldiğimi sordular. Bunun üzerine daha önce verdiğim cevabı verdim ; yani aslında Sertak'a geldiğimi, ondan
51 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.