Bazen Baba anlat diye ısrar ettiğinde yine, "Dilim yok," diyor, Baba da, "Ah oğlum ah, gerçekten istenecek şeylerin hiçbirini isteyen yok, arabaların fiyatı artıyor, ilmin düşüyor görmüyor musun, orospular revaçta namusun talepsizlikten soyu kurudu," diyor iyice kızarsa, "Kim ne istedi de olmadı, sen irfan istedin de pezevenk mi oldun, sen az ama helal yiyeyim dedin de deyyus mu oldun, sen dünya gözümden seyrelsin dedin de kahpe mi oldun, ne oldun, kim ne istedi biliyorum. Ben oradaydım. Kimse istenecek şeyleri istemedi, hala da istemiyor. Dünyada kullanılmamaktan cevher birikti. Petrol azaldı, altın madenleri azaldı, akça pakça karı azaldı, billur kâseli übena azaldı ama irfan cevheri birikti, isteyen yok. O yüzden Aziz yani bu yüzden, isteyen on beş kişilik ilme irfana kavuşacak, elli beş kişilik bilecek, madde arttı, birikti çünkü. Bilen binlerce kişilik bilecek. Eskiden isteyen çoktu o yüzden irfan onlarca kişi arasına paylaştırılıyordu. Şimdi isteyen az cevher çok olduğundan elde eden çok şey biliyor, yükü de çok ağır, anlaşılması da daha zor, etraf da daha budala," diyor, nefes nefese, "Devrin ileri gelenleri denilenler aptal olduklarını belli etmekten korkmayanlardır Aziz. Daha fenası bunu görecek kadar ve başkaları görür de utanırım diyemeyecek kadar kör ve herkesten geridirler, bu kadarı bile akıl edemeyene, bundan bile geri duramayana devir öncüleri denir.