BURAK KULABEROĞLU

“(...) Vardığımız batı geçtiğimiz tuzun kanıdır: ikimiz de bilir ama birimiz söyler bunu: geriye dönersek zaman geçer, deniz karanlık.”
Reklam
"Ne sana yazabildim Ne de kendime O sırmalı aşk şarkısını Yanıp tutuşan arzusuyla gençliğin Çaldığımda kapını artık çok geçti”
"elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni geceleri bir çarpıntı duyarsan telâş telâş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu'ndan geçiyorum akşamsa eylül'se ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“(...) bütün mezheplerin bozmasıyım ben seni seçerim yine ölmeye ve yaşamaya değer olan ne varsa kutsal mekanların kokulu tütsüleri ve antik meydanların şarkıları gibi taşıyorum seni içimde kan içindeki dizlerime bak dua etmektendir senin önünde gözlerimin feri sönük çünkü ışık vermiyor artık senin alevin sağırım senin dilinden dökülmeyen her yakarışa sen inleyince anlıyorum ancak milyonlarca ölüyü ayaklarının acısını duyuyorum yürürken sen taşlı yollarda dikenli böğürtlenlerin kollarını çizerek acıtışını yüklendiğin her yük acı veriyor omuzlarına tek bir damla gözyaşın barındırıyor dünyanın bütün bedbahtlıklarını hiç acı çekmemiştim ben senden önce çektiğim acı senin acıların mıdır(.)(!)(?)”
“(...) Ey sen ve sen Ey sen ve ben Ey sen ve onlar Bana az gelen bu sümbülün ansızın acısı kin besleyenlere yeter Ne güneş vedamı benden çalacak Ne de kimse kollarımı örtecek Duru bir ateşin alevleriyle”
Reklam
Reklam
Geri17
116 öğeden 106 ile 116 arasındakiler gösteriliyor.