Burak Saraçoğlu

Irene şimdi akşama kaç saat kaldığını hesaplıyordu, insanın vedalaşmak için ne kadar az zamana ihtiyacı olduğunu ve yanında götüremeyeceğini bilince her şeyin ne kadar değersiz göründüğünü fark edip korktu.
Reklam
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Sistem öyle bir şekilde teşkilatlanmış ki bir şeyleri öğrenmek için çaba göstermeyenler cehalet içinde mutlu mesut yaşarken, işin iç yüzünü öğrenmeye çalışanlarsa hakikate ulaşmakta büyük zorluk çekiyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bay Tate gezinmeyi bıraktı. Atticus’un önünde durdu. Sırtı bize dönüktü. “Ben pek iyi bir insan değilim,” dedi. “Ama Maycomb’un şerifiyim. Bu kasabada doğdum, burada yaşıyorum. Kırk üç yaşındayım. Burada olan her şeyi bilirim. Hiç sebepsiz yere ölen bir zenci çocuk var. Bu ölümden sorumlu olan kişi de öldü. Bırakın da bu sefer ölüler ölüleri gömsün Bay Finch. Ölüler ölüleri gömsün.”
Sonunda, “Ben de öyle düşünmüştüm?’ dedi. “Senin yaşındayken. Bir tür insan varsa niçin birbirleriyle geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin birbirlerini kırmak için bu kadar çaba harcıyorlar? Scout, öyle sanıyorum ki, bir şeyi anlamak üzereyim, Boo Radley’in bunca yıl niçin evine kapandığını anlıyor gibiyim... Çünkü evinde kalmak istiyor...”
Reklam
Reklam
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.