Kitabı okurken, sonunda turna yapmayı öğreten bir origami olmasını çok istemiştim. Böylece bu kitabın son dokunuşu mükemmel olabilirdi ve öyle de olmuş. Uzun süredir, neredeyse Şeker Portakalı okuduğumdan beridir bir daha böyle güzel kitaba ne zaman denk geleceğimi merak edip durdum. Bu kitabı ilk elime aldığımda da ismi, kapağı ne kadar hoş olsa bile sanki anlaşamayacakmış gibi hissettim ama buzlarımız hemen eridi ve bunun sebebi içimdeki çocuğa hitap etmeyi başarmasıydı yazarın. Bir an olsun "burası da mantıksız olmuş." dediğim bir kısım olmadı. Yazar buna izin vermemiş, sade kalemi ile akıp giden bir kurmaca yazmış. Uzun süre beni dinlendiren, mutlu eden ve olayların içerisine sürekleyen bu kitabı düşünüp duracağım. Kitabı gecenin bir vakti bitirdim ve bitirene kadar elimden de bırakamadım, bitirir bitirmez güzelliği hakkında da konuşmak için çok heyecanlandım. Tekrar çocukluğumu hatırlatan yazara teşekkür ederim. "Kesinlikle okunması gereken" kitaplardan birisi Bir Dilek Bin Turna.