Herkes birbirine " Seni seviyorum" diyor . Oysa bu kelimelerin artık bir özelliği kalmadı. Çünkü bir yaşındaki çocuk bile " Seni seviyorum " diyor . Gerçi bir yaşındaki çocuk bu kelimeyi içten söylüyor olabilir. Ama ne biliyim yani ? Sevmeden söylemek çok acı ,korkunç doğrusu bu kelimeye çok acıyorum.
Sayfa 56 - Yapı kredi - Burçak ÇerezcioğluKitabı okudu
Mum sönmemeli
Nefesimi tutuyorum
Oturup saatlerce mumdaki alevi seyrediyorum
Nefesimi ateş titriyor kalbin heyecanı gibi
Mum sönmemeli
Nefesimi tutuyorum
Ve yine bir an da hayallere dalıyorum
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.
Ateş hala yanıyor,
Mum sönmemeli.
Hayal kurarken mum yanmalı ,
Onu görmeli ,
Sıcaklığı hissetmeliyim
Odam Mum ışığında daha güzel,
Her şey daha güzel
Çirkinlikleri görmüyorum mum yanarken
Mum sönmemeli
Elektrik yanmamamlı
Ve ben
Çirkinlikleri görmeyiyim birazcık olsa da ...
Gözyaşlarım tükendi sandığım an ateşim söndü.
Burçak
28.11.'94
Sayfa 241 - Yapı kredi - Burçak ÇerezcioğluKitabı okudu
BURÇAK'TAN ...
Hayata hiçbir şey birbirimizi kadar önemli değil . Bazen unutsak da , he dakika ne kadar mühim biliyor musunuz ? Değerini bilmediğimiz daha da huzurla, daha da güzelleştirebileceğimiz yaşamamız kadar önemli değil küçük ayrıntılar. Sizce de öyle olduğunu biliyorum ama bunu her zaman hatırlamak çok önemli. Farkında mısınız, o herkesin bayıldığı üç kızkardeşli, çılgın anne babalı ailemiz artık yavaş yavaş sefere hazırlanıyor .Zamanı durdurmayız aynı kalsın diye ,ama bazı şeyleri değerini daha iyi anlamak bizim elimizde öyle değil mi ?
Sizi seviyorum .
Sayfa 99 - Yapı kredi - Burçak ÇerezcioğluKitabı okudu
‘Bana göre aşk, yaşamın bize güzel görünen yanlarını yakıp küle çeviren, saf halini eritip silen bir lavdır; anlayışı ve merhameti, aklı ve mantığı, coğrafyayı ve tarihi, sağlığı ve hastalığı, zenginliği ve yoksulluğu, istisnayı ve kuralları yok eden bir patlama…’
.
Pietro ve Teresa, üç yıllık beraberliklerinden sonra krizin eşiğine gelirler ve farklı bir şey denerler: birbirlerine itirafta bulunmak.
İkisi de itiraflarını söyler, ya bunun ağırlığından ya da artık ilişkinin sonuna gelindiğinden ayrılırlar.
Yıllar geçer, Teresa başka bir ülkededir artık.
Pietro ise bıraktığı yerde..
.
‘Bağlar’, ‘Şaka’ eserlerinden sonra Domenico Starnone takip ettiğim yazarlardan olmuştu. İkili ilişkilere yaklaşımı, durağan ama etkili kurgularıyla okuru kendine bağlıyor sanki. Sır, Bağlar ve Şaka kadar sarsıcı olmasa da çok sevdiğim bir kitap oldu. Toksik bir ilişki miydi? Evet ama bir yandan iki karakter güçlü oldukları kadar kırılgandı, sırları neydi- şimdi ne olacak merakıyla okudum. Kitabın üç bakış açısına yer vermesi de ayrı güzeldi ~
.
Burçak Taşkın çevirisi, Gülay Tunç kapak tasarımıyla ~
Dünyada sevdiğim çok az kişi var. Bazen bir insanı çok iyi tandığımı sanıyorum.
Ama yanılıyorum. Bir insanı tanımak için bazen beş yıl bile yetmeyebilir.