“Mutluluğu gökyüzüne sormuşlar: yağmur yağdığını bildiğim gün mutluyum çünkü toprağa bereket veriyorum, demiş.
Toprağa sormuşlar: bağrıma basılan tohum çiçek açıyorsa mutluyum, demiş.
Çiçeğe sormuşlar: açtığım çiçek etrafa güzel kokular yayıyorsa mutluyum, demiş
Kokuya sormuşlar: beni hisseden benden rahatsız olmuyor mis gibi içim ferahladı diyorsa mutluyum, demiş.
İnsana sormuşlar mutluluk nedir diye, kimi para demiş kimi huzur kimi sağlık demiş kimi yuva kimi aşk demiş kimi anne baba…
Bana sorarsanız mutluluk nedir diye, size derim ki gökyüzü gibi yağı toprağı can olabiliyorsam Bağrıma bastıklarım çiçek açıyorsa bağrımda açan çiçekler olmuyorsa etrafa güzel kokular yayıyorsa ve bunları yaparken kendimi huzurlu hissediyorsam işte ben buna mutluluk derim yani kısaca mutluluk mutlu olmayı bildiğin her yerdir…”