Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı ama atıldı yine de yeni serüvenlere Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı – ki onlar daima birer yalnızdırlar Nerde doğmuştu ve ne zaman kopup gitmişti o kentten anımsamıyor artık Hangi sokaktaydı ilk sevgili ve hala sürüp gider
Hz Mevlana ...
Hazret-i Mevlânâ Eğitim Vadisinde Henüz Otuz Küsür Yaşlarında İken Zâhiri Bilginin Zirvesine Yaklaşır. Alacağı Mesafe Neredeyse Kalmamış Gibidir. Tam O Sıralarda Karşısına Sır Dolu Esrarengiz bir Derviş Çıkar : Şems-i Tebrizî. Elini öpüp kaybolur. Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir.
Reklam
Maintenant III: Oscar Wilde Yaşıyor
1913 yılı, 23 Mart gecesiydi. Eğer o kış akşamı hâlet-i ruhiyemi anlatmak isteseydim derdim ki hayatımın en kayda değer anlarıydı. Hayatımın acayipliklerini sunmak istiyorum size, doğasını garipliklerimin; tiksinç doğamı, beni daima doğru bir yola sevk olmaktan alıkoysa da asla hiçbir şeye değişmeyeceğim doğamı: bazen dürüst kıldı beni, bazen
Maintenant III: Oscar Wilde Yaşıyor (Kendi çevirilerimden)
1913 yılı, 23 Mart gecesiydi. Eğer o kış akşamı hâlet-i ruhiyemi anlatmak isteseydim derdim ki hayatımın en kayda değer anlarıydı. Hayatımın acayipliklerini sunmak istiyorum size, doğasını garipliklerimin; tiksinç doğamı, beni daima doğru bir yola sevk olmaktan alıkoysa da asla hiçbir şeye değişmeyeceğim doğamı: bazen dürüst kıldı beni, bazen
İYİ KADER ÇEŞMESİ Bir tepenin üstünde, büyülü bir bahçede, yüksek duvarlarla çevrili ve güçlü büyülerle korunan İyi Kader Çeşmesi akarmış. Yılda bir kez, en uzun günde, gündoğumuyla dünbatımı arasındaki saatlerde, tek bir talihsiz kişiye büyük mücadeleler verip Çeşme'ye ulaşma, onun sularında yıkanma ve ebediyyen İyi Kader sahibi olma fırsatı
Tarçın rengi saçlarının çevrelediği o güzel yüzündeki sonsuz hüznü görebiliyordum. Gözyaşları bir çiğ tanesi gibi asılıydı kirpiklerinde. Çıplak ayaklarının üzerinde usulcacık doğrularak, üzerindeki Kharitlerin dokuduğu elbisesi gibi uçuşan parmaklarıyla hafifçe saçlarımı okşadı ve sonra bana sıkı sıkı sarıldı. O kalp biçimli muntazam yüzünü
Reklam