Büşra Boruza

Toparlanmışsın dedi Eh dedim Bana kızgın mısın dedi Artık degil dedim . Bakma bi zamanlar celalliydim ters geldi bana kızılayvari tavırların, hanımefendi siz zahmet etmeyin ben sizi severim hallerin.
Reklam
Bunu denemiş, elimi uzatmış, işi şakaya vurarak "denize düştün de sarılma mı dedik " demistim. Elimi tutmamış, kendini suya bırakıp " bırak beni gideyim " demisti . Ben kendime bile " sana şu gerek , bu gerek" diye sınır koymaz , çizgi çekmezken, nasil olur da başkasının tercihine "peki " demezdim. Dedim.
Niçin böylesine cok seviyorum sizi bilmiyorum . Belki hic de guzel olmadığınızı biliyor musunuz? Düşünün bi kere güzel olup olmadığınızın bile farkinda degilim. Iyi yürekli olmadığınızı biliyorum. Aklınız da hep kötüye çalışıyor gibi .

Reader Follow Recommendations

See All
Çok tuhaftır,düşünmem gereken onca şey olmasına karşın Polina ya olan duygularımın analizine dalmıştım. Polina dan uzakta oldugum bu iki hafta , simdi yanında olduğumdan cok daha rahattım. Oysa yolda hep onu düşünmüştüm onu özlemiştim. Düşlerimde bile hep o vardı. Şimdi bir kez daha soruyorum kendime aynı şeyi "seviyor muyum onu? " . Bir kez daha yanıt vermeye cesaret edemedim bu soruya . Daha doğrusu yüzüncü kez " nefret ediyorum ondan " dedim kendime. Evet nefret ediyorum ondan. Onu boğabilmek için ömrümün yarısını seve seve vereceğim anlarım oluyor bazen özellikle her konuşmamızın sonunda. Yemin ederim, bir hançeri göğsüne yavaş yavaş batirmama izin verseler,sanirim sevinçle kapardım hançeri
Demekki bende yaşıyordum , canlıydım
Sonra birden sanki bir kibrit çakılmış da karanlık derinliklere tutulmuş gibi bilincimde çakan çiğ bi ışıkla farkettim ki , ben sadece utanmak istiyordum, ama aslında utanmıyordum, hatta o derinliklerde bi şekilde gizli bi gurur , daha da ötesi , yaptigim budalaliktan duyduğum bi hoşnutluk vardı. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Şimdi kendimden gercekten korkarak bu beklenmedik yüzleşmeye karsi direndim , fakat icimde kabararak şiddetle yükselen bir duygu vardı. . . Içimde tutuşan sevincti . Çünkü yıllar, yıllar sonra ilk kez o dakikalarda gerçek anlamda yaşadığımı, duygularımın felçleşmiş , ama henüz ölmemiş olduklarını tutkunun kayitsizligimin pas tutmuş yüzeyinin altında gizlice akmayi sürdürmüş oldugunu hissettim. Demekki ben de yaşıyordum ,canlıydım, kötücül ve ateşli hazları olan bi insandım
Sayfa 35 - Türkiye is bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Içimde ona karşı hepsine karşı sonsuz bi acıma uyandı, hissettigim sıcaklık sefkatti, asla şehvet değil
Sayfa 58 - Türkiye is bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bi sonbahar gününün berrak ışığının altında açık bi zihinle oturduğum su anda yaptıklarımın saçmalığını kendime açıklayamıyorum. Gereksiz bi tehlikenin içine atıldığımı varligimin her zerresiyle biliyordum , fakat önsezi inceden bi delilik gibi kanıma karışmıştı bi kere. . . . Hayatin en dibindeki lağımlara inmek , tüm geçmişimi tek bi gün icinde harcayıp israf etmek beni cezbediyordu
Sayfa 56 - Türkiye is bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
- insanları sevmekten pek hoşlanmıyorum da . Sevdim mi de ölmelerinden korkuyorum . - sevdiklerinden çok ölen oldu mu ? - Çok değil, hayır. Yalnızca bana sevgisiz hayatın beş para etmediğini öğreten adam .
-Adam , orda mısın -burdayım Zeze - Yüreğimi yedin bitirdin mi ? - Yiyorum . Ama ağzım dolu konuşamam. Bi dakika bekle .
Reklam
- Ama yüreğimi yemeyeceksin değil mi? - Yiyeceğim ama hafiften , bi bulutu çiğnermiş gibi. -ya babam bigün yüreğimin filmini çektirirse ?
Yeniden Zeze olmak Portuga'yı yine yitirmek mi
Yeniden Zeze olmak ister miydin? - hayatta hiçbir şey geri gelmez . Bir bakıma isterdim bir bakıma hayır . . . . - hep peşimden gelmek isteyen o acıyı anımsıyordum. Yeniden Zeze olmak, bir şeker portakalı fidanı edinmek, Portuga'yı yine yitirmek mi?
Gülümsedi sizli bizli konuşmamın onu şaşırttığı açıktı
Ona aşkımı söylemek istiyordum ve ağzımdan çıkan:)
Ama aşk yüreğime altı yüz metrelik sıçramalar yaptırıyordu. Onun gözlerinin içine bakmak istiyordum ama yürekliliği nerden bulmalı? Peder calazansin suratı gibi kıpkırmızıydım. Bakışlarımız rastlastiginda utançtan gebererek duvara ceviriyordum gözlerimi. Ona aşkımı söylemek istiyordum ve ağzımdan çıkan şöyle bişeydi: -plajı seviyor musunuz ? Gözlerimi uzun ve biçimli parmaklarına ceviriyordum. Ah, dudaklarımı bu parmaklara dokundurabilsem ve....
Sayfa 224 - CanKitabı okudu