Tek bir güzellik ve davranış idealine uyan huy, tavır ve çerçevelere sokulmaya çalışılan kadınlar, hem beden hem de ruh açısından tutsak düşer ve bir daha özgürleşmezler.
Sevmek,onunla birlikte kalmak demektir. Fantezi dünyasından çıkıp kalıcı bir sevginin mümkün olduğu; yüz yüze, kemik kemiğe bir adanma sevgisinin mümkün olduğu bir dünyaya girmek demektir. Sevmek, her bir hücreniz "Kaç!" derken, kalmak demektir.
acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak , her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acını da olduğunu . Biri olmadan öbürünün de olmayacağını . Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız .Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
Hayatta kalıplar var... ritimler. Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde ,hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun ,tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay.
boş yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere kadar iyi ve bir yere kadar kötü.
hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği taktirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır.
Derler ya, insan asla doymak bilmez diye, yüzünü ver¬seniz ille de astarını ister diye. Bu sözler insanı kınama amacıyla söylenir, oysa insan soyunun en büyük yetenek¬lerinden biri, onu elindekiyle yetinen hayvanlardan üstün kılan bir yetenektir bu.