Akşamı bu şekilde geçirmek ne tatlı! Doğrusu okumak gibi tatlı şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor!.. Kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum.
…
“manafih ona şiirler yazdı, güzel şiirlerdi doğrusu.”
“Böylece sevgisini tüketti,” dedi Elizabeth sabırsızca. “Aynı şekilde yenik düşen birçok kişi olmuştur. Şiirin aşkı yok etme yeteneğini ilk kim keşfetti merak ediyorum doğrusu!”
Yukio Mişima'ya ilham kaynağı olduğunu öğrendikten sonra yazarı merak etmiştim fakat hangi kitabından başlayacağımı bilememiştim. Bu kitapla başlamak beni biraz zorladı çünkü oldukça ağır ilerleyen bir kitap.
Bazı yerlerde yeter diye bağırma isteğim olsa da bir süre sonra yazarın kalemine alıştım ve okumak daha keyifli olmaya başladı. Ağır ve yavaş işleyişe karşılık kitap o kadar sağlam ilerliyor ki bir süre sonra Daisuke gibi düşünmeye başlıyorsunuz, çoğu karakteri içselleştiriyorsunuz.
Sadece bir roman değil, içerisinde sosyolojik ve felsefik bir sürü çıkarım bulunuyor. Okumasını bilene oldukça fazla şey katacağını düşünüyorum, gerçekten leziz bir kitaptı.
Modern toplum, yalıtılmış bireylerin bir toplamından başka bir şey değildi. Dünyanın büyük bir kısmı doğallığını devam ettirse de üzerine evler inşa edildikçe her şey bir anda bölük pörçük hale geliyordu. Evlerin içindeki insanlar da öyleydi. Daisuke bunu, medeniyetin insanları yalnızlaştırması olarak yorumladı.