"Şartlarını iyice bilmeden kimsenin davranışını yargılamak adil değil. Bir ailenin içinde bulunmamış hiç kimse o ailenin bir bireyinin yaşadığı zorlukları bilemez."
Sayfa 151 - İş Bankası Kültür Yayınları | Hasan Ali Yücel Klasikleri Serisi | 6. basımKitabı okuyor
Horgörüyü nasıl yok edebilirsiniz, özellikle yalnızca sofra adabındaki ya da gözkapağının yapısındaki farklılıklar gibi önemsiz şeylerden kaynaklanıyorsa?
Sayfa 76 - Can Sanat Yayınları | 10. basımKitabı okudu
Bir iç oyuluşunu, biyolojik çöküntüyü herkesin gözünden son ana kadar saklayan zarif bir nesne hakimiyet; için için yanan ateşi körükleyerek saf bir alev haline getirmeye, hatta yükselerek güzellik ülkesinde egemen olmaya gücü yeten o sarı, yaya kalmış çirkinlik; küstah bir kavmi haçın ayaklarına, kendi ayaklarına çöktürme gücünü ruhun tutuşmuş derinliklerinden alan o rengi uçan dermansızlık; biçimin boş ve katı hizmetindeki o nazik tavır; o sahtekar ve tehlikeli hayat; o doğuştan kalpazanın, sinirleri tez yıpratan özlemi ve ustalığı; bütün bu kaderleri, bunlara benzer daha nicelerini inceleseydiniz, acaba güçsüzlüğün bu kahramanlardakinden daha başka bir kahramanlık olabilir miydi derdiniz.
Sayfa 24 - Can Sanat Yayınları | 30. basımKitabı okudu
Karanlık. Bazı sabahlar uyanır, bir türlü yataktan çıkamazdı. Göğsünde on tonluk bir ağırlık varmış gibi. Bir kasırganın ortasındaymış gibi. Yüreğini bu kadar acıtmasaydı, komik bile bulabilirdi.
Sayfa 258 - İthaki Yayınları | Modern Dizisi - 18 | 1. basımKitabı okudu
Bir okyanusun dibindeydik sanki, dedi. Hiç ışık yoktu, koskoca okyanus da üzerimize abanıyordu. Ama çoğunluk buna öyle alışmıştı ki normal sayıyorlardı; yukarıda bir dünya olduğunu bile unutmuştuk.
Sayfa 85 - İthaki Yayınları | Modern Dizisi - 18 | 1. basımKitabı okudu