Onu Mücellâ kılacak, bir başka ismin gölgesinden kurtaracak ne bir varlığı ne de öyle bir arzusu vardı. Hani, Dede Korkut zamanında yaşayan bir oğlan olsaydı Mücellâ adsız kalırdı.
-Babama acıyorum, -dedi; sonra çocuklarda büyükler gibi konuşma hevesine kapıldıkları zaman görülen ciddiyetle ekledi. -Ne de olsa şimdi üzerimize bir felaket çöktü!
-Yeter artık! -dedi kararlı, coşkulu bir tavırla; sonra sanki görünmez bir kara güce sesleniyormuş gibi, meydan okurcasına, çalımla ekledi. -Sanrılar, anlamsız korkular, saçma hayaller... hepiniz geri! Yaşam var ve ben şimdi yaşıyorum!