Söyleyeceğin sözlerin anlamsız kalacağını hissettiğin ve fark ettiğin an daha çok susmaya başlarsın,daha çok uzaklaşmaya başlarsın,kendinle daha çok çatışmaya başlarsın “çıkmak istedin al işte çıktın da ne oldu peki, ne değişti”çıkmaya çalışan düşüncelerine ithafen söylersin böyle sitem dolu cümleleri sonra onları da anlamaya başlarsın bazen zorlayarak anlam çıkarmaya çalışırsın gerekli gereksiz her bir şeyden.Anlamı bulduğundaysa bu kadar çabuk değersizleşmesine hayret edersin.Ama yine de vazgeçmezsin aramaktan ve yine dönersin sitem dolu cümlelerine,bu döngünün sonu var mıdır bilmiyorum ama her döngünün sonunda asla aynı kalınmadığını biliyorum.
Sordu küçük çocuk bana
“Ulaşmayı çok istediğin gökyüzüne ulaşabildin mi,dokunabildin mi yıldızına,görebildin mi masallarda anlatılan ay dedeyi,konuşabildin mi senin gibi gökyüzünde var olmayı istemiş ruhlarla?”
Cevap verdim ona
“Henüz değil Semuhe henüz değil ama inan bana bir gün gerçekten ulaşacağım oraya fakat şimdi biraz daha kalmalıyım burada ,eksik basamaklarım var çünkü.”
Sonra bir ses duydum ve arkamı döndüm
“Her zaman eksik basamakların olacak fakat içinde köklerini salmaya devam eden hayalin eksik basamaklarını tamamlaman için gereken enerjiyi her daim verecek sana ve sen ilerlediğine inanacaksın gerçekte ne kadar ilerlediğinin önemi olmadan.”
Göremiyordum yüzünü fakat bunun bir önemi olmadığını yalnızca onun da isminin Semuhe olduğunu bilmemin yeterli olduğunu söyledi sonra Semuhe gibi o da gitti ve ben bu gece yaşadığım bu garip olay üzerine düşünmeye başladım nasıl bu kadar benzeyebiliyorlardı birbirine sanki biri diğerinin büyümüş haliydi üstelik isimleri de aynıydı peki ya ben bu denklemin tam olarak neresindeydim neresinde olmam gerekiyordu tüm bu sorularımı konuşmak üzere Elza’yı aradım ve her zamanki yerimize doğru yola koyuldum.
Günlerdir iç sesimin “Dur artık Büşra,yavaşla,nefes al.”demesini görmezden gelmeye çalışıyordum eleştirdiğim şekilde bende koşarak kaçtığımı sanıyordum fakat vardığım nokta kaçtıklarımın daha da büyümüş haliydi.Bu durumdaysa yazma ihtiyacı duydum zira bana en iyi gelen şey zihnimdekileri kelimeler yoluyla somutlaştırmak.İzlenmesi gereken
“Bazı zamanlar çıkıyordu dışarıya dünyasından nelerin değiştiğini görebilmek için fakat hiçbir şeyin değişmediğini hatta bazı konuların daha da kötüleştiğini gördüğünde koşarak uzaklaşıyordu adına gerçeklik dedikleri bataklıktan.”
“Yalnızca toplumsal düzeydeki hoşgörüsüzlüğümüz kimseyi öldürmüyor, hiçbir görüşü ortadan kaldırmıyor, ama insanları bu görüşleri gizlemeye ya da yayılmalarını etkin bir şekilde sağlamaktan kaçınmaya yöneltiyor.”
“Ama bugün, bizden farklı düşünenlere eskiden adet olduğu ölçüde kötü davranmıyorsak da, yine de onlara davranış biçimimizle kendimize en az her zamanki kadar kötülük ediyor olabiliriz.”