büşra o.

Sabitlenmiş gönderi
Biz çiçek gibi bir kalbe sahip olalım. O güzel, irfan ehli insanlar bizi bulur.
Reklam
AVUNDUK Nice dir vehimlerin dermanıyla avunduk Gölgelerin ışığa fermanıyla avunduk Küpeler taktı hayat bazen kulağımıza Bazen de umutların harmanıyla avunduk Kurak mevsimler geçti içimizden âvâre Yıllar yılı rüyalar romanıyla avunduk Avuttu bizi bizde olmayanlar; ne acı Kendimizi unutmak romanıyla avunduk
BEDEL İSTİYOR RÜYALAR BENDEN Ne ayak istiyor ıssızlığa yürüyen Ne el istiyor ben den aynalar Dokunamı yorum ; gözlerim uzak Dokunamı yorum; yüzümde rüzgar Bedel istiyor ben den aynalar Bana küsme toprak Yüz çevirme su Kalbime kapanıp ağlama. Ey gök Hayatın en vahşi kıvılcımları Başımdan aşağı sürülecekse Sen dök umutları avuçlarıma Sevdayı sen dök Yolun uzun; umutsuz çıkamam yola Zaman dar;sevdasız yürüyemem ki Hangi aşk beslenir hazinelerden Hangi can sığınmış paraya pula Dirilmeye geldim, çürüyemem ki

Reader Follow Recommendations

See All
RENK LERİN ÜZERİMDE Hayalden Eflatun düşten kırmızı yerden kahverengi gönderdin bana barut siyahından Bir garip sevda yeşilinden yürüdüm sana Öfke grisini sevmedi ruhum Ne kadar güzel miş uyku mavisi Güneşe baktıkça geliyor uykum Ay nereye gitti yıldız hangisi Kalbinin beyazı dermandır bana Nülifer pembesi hıyabandayım Ayrılık sarısı karıştı kana Bilmem hangi yönde, hangi yandayım Alaca bir ırmak olup taşmışım Avuçlarındayım mor bebeklerin Senden sonra bir devrana düşmüşüm Gülümsüyor üzerimde renklerin
Hayret masalı Yolculuğu kısa süren bir adam Anlamaz ki devâ nedir, dert nedir Yoksulluk vermeyi bilmeyenindir Zenginlik elini uzatanların Ver elini vuslat günüm Al elini kirli sarı Gidelim bu hayret mahallesinden Ne hüsn kaldı burda artık Ne de aşkın can paresi
Reklam
HiNDİBA MASALLARI Doğum masalları Varmış da yok muş hayat Onarmış zamanı sonsuzluğu Toprağın derdiyle esmiş de rüzgar Taşmış kalbimi salıncaklara Dağlar konuşunca susmuş bulutlar Bulutlar susunca güneşin sesi Ben bir eylül şafağıyım Sen bir eylül kuşluğu Otağımız gökyüzüne kurulmuş Garip bir köy odasında okunan Şiirler olmuşuz hindiba masalları Şarkıların imrendiği bir adam İncir seven bir hayale vurulmuş
BIRAkIPDA GİTMEK SENİ Toprakta sis gökte perde Bırakıp da gitmek seni Parçalanmak derinlerde Bırakıp da gitmek seni Güneş görse güldüğünü Şaşırır geceyi günü Yarın verip almak dünü Bırakıp da gitmek seni Bulutlar da iz aramak Yokluğun da yüz aramak Kor ateş te buz aramak Bırakıp da gitmek seni Nıyazı ağlatmak nazda Bir yol bulmak bir çıkmaz da Çok Ken yetim kalmak azda Bırakıp da gitmek seni Yaraya tuz basıp gülmek Denizden dağa dökülmek Koparılmak ilmek ilmek Bırakıp da gitmek seni
En çok da adını söylemeyi Özlüyor İçim de can kırıkları Haberin olmasa da Gözlerin tutmayı özlüyor yanlızlığım Bilsen ki ben susunca Susuyormuş seni arayan kuşlar Bir yiğidin umutlarından kalan Son dokunuşlar Bir küheylanın yelelerin de biriken Mesafe türküleri Ben susunca susuyormuş o şarkı O heye can, o sesler, haykırışlar
Bütün herkese iyi günler dilerim ☺️🥰
Benim münadi kelimelerim Evet Evet sevdim akşam alacasını Evet rengi masmavidir camların Evet bana iyi geldi sevda Evet sam yeline verdim ruhumu Evet bir fanusta sakladım seni Başlar evet olur çarptıklarında Evet i hafife alma ki kuşlar Evet derler kanat çırptıklarında
Reklam
Selam bıraktık surlara Gittik başka asırlara Bir hoş bakan kusurlara Yüzüne vurur mu sandın Dallarını yordun diye Gövdesini yardın diye Köklerini kırdın diye Bu ağaç kururmu sandın Bu şiir de oldu sair Kimse bilmez neye dair Başını vursalar şair Sırrını verir mi. Sandın
Sandın Sulara yansıyan gölge Islanıp kurur mu sandın Sevdeyı bilmeyen dalga Sahile vururmu sandın Ardına düşen ağıdın Sesinde yükselir adın Yüzüne bakan yiğidin Gözleri görürürmü sandın Varmadı gönlüne sadam Ben de hayat sen de idam Canımı yaktığın adam Yanında dururmu sandın
İncir terennümleri kimlerden öğrendin benden gitmeyiincir nereden bilsin inciden incirleri sahrası olmayan bir kalbe doğru yürümeyi bilemedin ; sus ta git Bana vuruldu diye Kim suçlayabilir ki zincirleri İncir seviyor san korkutma beni Yolların bitişi yetiyor zaten Suyun dökülüşü bir hayal bardağından Dalından koparılıp incirlerin Unutulması dere kenarında
Portakal ÇİÇeĞİNİN ŞARKI SI Görünmeyen bir aynasın , üzülme An,ı dondursalar ve yaksalarda Sessiz bir dünyadan al mevsimleri Korkma ki sarıya karışsın beyaz Alıp gitseler de bıraksalar da Hayal yine siyah bir meddü cezir Hayal yine kucak dolusu eyvah Korkma ki geçeriz bu son köprüyü Yaşlılar sarılır kalplerimize Çocuklar bizimle oynasalarda Bu son değirmen den kurtulur hayat Tekmil Bir menzile varırsın bir gün Çiçek görürsün pencereler de Bayram olur sokaklarda yeniden Göğsüne karanfil koymasalarda Ben yine bakarım dallardan göğe Ben yine teessüf bin yine heyrat Elinde kalırım âdem oğlunun Bir yanım rüzgarla savrulur gider Diğerini
BEN KİMDEN YANA Yalın bir rüya olmalıydım gecelerde Yakın bir bahar yılkı atların dan almalıydım özgürlüğü 1CSINIFINDAN ağabeyim sin Diye yazmamalıydın Mugannî saylarına ömrümün Nasıl öldüğünü bilmeden Yaşayan bir gezginim sokaklarda Latifeler kurbanıdır yüreğim Hangi sınıfta olduğumun Ne önemi var ki aslında Sevdaya bir canı verdikten sonra
Sen nasıl bu kadar Sevda hecesi . sen nasıl bu kadar hayal incesi Sen nasıl bu kadar mutluluk çağı Sen nasıl bu kadar tarih öncesi
450 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.