Kadı Abdulcebbar köklü reddiye geleneğinin önemli temsilcilerinden derya deniz bir abimiz. Kendisi İslam dışında diğer dinler ve mezhepler hakkında da oldukça bilgili. Bununla beraber tarih bilgisi ve rivayetler üzerinden yaptığı temellendirmeler de fikri yetkinliğini gösteriyor. Kitabın birçok yerinde bunu görüyorsunuz. Bugün din eleştirmeye
Su canlı değildi ama hareket ediyordu. Toprak gibi katı dursa da onda katılıktan eser yoktu. Buradan, her şeyin her zaman göründüğü gibi olmadığı oldu sonucunu çıkardı.
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
ŞİFA NİYETİNE
“Hâlbuki aşk başka ne olsun u hayatın mazereti” diyordu şair. Gerçekten hayatın mazereti başlı başına aşk olabilir miydi?
Âdemoğlunun ilk oğullarından Habil ve Kabil macerası meşhurdur. Peki, bu cinayetin sebebi nedir, biliyor musunuz? Aşktır desem… Yada sapkın bir aşk desem daha doğru olur. Çünkü İslam’ın müsaade etmediği bir aşk
Giriş
Sûfi Doktrine göre, Allah'ın Zat'ı haricindeki herşey mahlukat olarak "Masiva"dır. Dolayısıyla Masiva, Allah'ın bizatihi yarattığı, öncesi ve sonrası bulunması hasebiyle zamana tabi olan bütün bir mevcudattır ve Allah'ın zatına bağlı görünürde ondan ayrı bir varlıktır.
Masiva, Allah'ın tasarrufu ile
Roman Sanatı Eserinin Tercümesine Önsözü:
ROMANA DAİR BAZI HAKİKATLER
İnsan, bütün hayatında alâka duyduğu bir mevzu üzerine bazı suallerle karşılaşınca, fikrini istediği gibi anlatabilmek için bir kitap yazmak veya hiç olmazsa bir konferans vermek lâzım geldiğini düşünmeğe başlıyor. Ancak, konferans dinletmek şöyle dursun, verdiği
''Karın varsa derdin var, ama karın olmayan bir kadınla daha büyük derdin var demektir.''
(s. 710)
Anna Karenina'nın yazıldığı dört yıl boyunca (1873-1877), Lev Tolstoy, kafasını meşgul eden tüm meseleleri eserine aktarır. Her fırsatta, roman yazarı, kalemini, deneme yazarına bırakır. Hikayenin akışı, yazarın kır ekonomisi, hayatın anlamı,
Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı kabul edilen, Mehmet Rauf’un ''İlk eserim son üstadıma'' ifadesiyle Halit Ziya Uşaklıgil’e ithaf ettiği romanı, Eylül.
Eylül, benim Mehmet Rauf’tan okuduğum ikinci eser oldu. Öncesinde Genç Kız Kalbi’ni büyük bir hayranlıkla okumuş ve çok sevmiştim. Yazarın, özellikle bir erkek yazarın, içinde yaşadığı
...Diğer bir kısım ulemamız da sigaranın kesinlikle haram olduğuna hükmetmiş ve bu konuda çeşitli kitapçıklar yazmışlardır. Necd ulemasının çoğu sigara için haramdır demişlerdir. Bilhassa din aliminin meslekdaşından sigara alıp içmesi olayına çok kızmışlardır. Nitekim zamanında Mearifi Suudiyye'nin Müdürü Katar ulemasının büyüğü, Allame Şeyh
“Bedri... Kısa kesmek lazım. Vaktim yok. Beni hiç itiraz etmeden dinle. Beni seviyorsan –ki bunu bilmem– ve Macide’yi seviyorsan –ki bunu tahmin ederim– dediklerimi yaparsın. Her zamanki gibi, bir anda düşünülüp verilmiş kararlardan bahsetmeyeceğim. On günden beri bu mesele üzerindeyim. On günden beri kendi kendimle hesap görüyorum. Müthiş açığım