84 syf.
·
Not rated
Lysistrata, tarihteki ilk savaş karşıtı ve ilk feminist hareketin görüldüğü oyundur. Atina ve Sparta arasındaki savaş sebebiyle uzun süredir eşlerinden uzak kalan kadınlar, Lysistrata adlı bir kadının önderliğinde bir araya gelirler. Amaçları barışı sağlamaktır, bunun için aldıkları karar ise savaş bitene kadar eşleriyle ilişkiye girmemektir. Oyunda bahsi geçen Acropolis'in özelliği ise şehrin tepesinde yer alması, hazinenin ve tapınağın da burada bulunmasıdır. Lysistrata'ya göre Acropolis'i kontrol eden kimse, şehri de kontrol eder. Politikada erkeklerin egemen olması, kararları onların vermesi, barıştan yana değil de sürekli olarak savaştan konuşmaları ve savaşın bir parçası olmak istemeleri, ardından kadınların isyanı sonucunda erkeklerin hayatlarının sekteye uğraması oyunda ön plana çıkıyor. Oyunda müstehcenlik de had safhadadır ki Old Comedy türünün en önemli özelliğidir. Aristophanes bu oyunuyla Atina ile Sparta arasındaki savaşın sağlam nedenlere dayanmadığını ve kardeş katlinin gereksiz olduğunu, bütün Yunanlıların savaşı bırakıp bir araya gelmesi gerektiğini dile getirmiştir. Fakat eser kendi döneminde savaşa etki edememiş, şehir oy birliğiyle Sparta ile savaşa devam kararı almıştır. Daha sonra ise yazarlar, ütopyalara yönelmiştir.
Lysistrata
LysistrataAristophanes · Remzi Kitabevi · 1996356 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Ahmet Cemal: Bir Kıyıdan Dökülür Cümle Cümle Yıllar
Kıyıda yaşamak... Gerçekten böylesi bir kitabı, daha doğrusu böyle bir yaşamı tanımlamaya daha uygun düşen bir başlık olabilir miydi, emin değilim. Yaşam diyorum; çünkü Ahmet Cemal hayatını ve duygularını bütün samimiyetiyle; kabına sığmayan taşkın bir sevgiyle ve var olan tüm kederleri içinde barındıran hasretli bir kederle tek tek, ilmek ilmek
Kıyıda Yaşamak
Kıyıda YaşamakAhmet Cemal · Can Yayınları · 2017129 okunma
Reklam
9/10 puan verdi
Çocukluğun Sonu |4+/5| Kafamıza belirli bir uzaylı tipini öyle bir kazıdılar ki, artık uzaylı dediğimizde aklımıza genel olarak hep benzer tipler geliyor. Uçan dairesinin içerisinden gelen, koca kafalı ama küçük vücutlu, kocaman kara gözlü varlıklar sanki gerçekten görülmüş de ekranlarımıza yansımış gibi. Halbuki alakası yok. Uzaylıları henüz
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,494 okunma
Helal be(!) :)))))
Ütopyalara göre insanın ayrı bir özlük alanı olamaz. İnsana özel bir alan tanıyan bütün görüşler toplum için bir handikaptır. Bundan dolayı birey için bir özel hayattan ve mesela insan için bir özgürlükten bahsedilemez. İdeal toplumda özel mülkiyet de olamaz, herkes tek tip giyinir, gelişigüzel çocuk sahibi olamaz. Çocukların belli sayıdan fazlası başka ailelere verilir veya ihtiyaç dışıysa öldürülür. Herkes ortak davranışlar içerisinde bulunur: Boru ile yatılıp kalkılır, ortak spor yapılır, yemek yenir ve çalışılır. Bu açıdan bakıldığında modern toplumsal yapı, tüm özgürlük söylemlerine rağmen devlet otoritesi ve uzmanlarınca belirlenen devasa bir ütopyadır.
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 31 days
Çevreyi saran tüm sözde gerçekliklerden kopuş hissi ve bu hissin ortaya çıkardığı kavrayamayış, sızlanmalara yol açan kabullenemeyiş, ardından gelen tüm soğuk hakikatlerin varoluşu tehdit etme safhası... İnsanlık ortaya çıkışından beri kafkavari bir hapishanede yaşıyor, zaman denilen kavramın akışı ise tüm gerçekliğimizi çevrelemiş halde; işte bu
Kumların Kadını
Kumların KadınıKobo Abe · Monokl Yayınları · 20172,129 okunma
Eflâtun, Mısır bilgelerine gerçek bilginin sâhipleri olarak bakar. Kendisinden sonraki bütün ütopyalara ilham kaynağı olan Eflâtun’un Atlantis efsânesi, Mısır kökenlidir. Dahası Eflâtun’un Mısır’a bizzat gittiği de rivâyet edilir. Kısacası Mısır, Yunan’ın ilham kaynağıdır.
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.