İçgörü & Empati & Bütünleşme
Çocuklarımızın içgörü ile kendilerini daha iyi anlamalarına, empati ile başkalarının bakış açısından bakmalarını ve yanlış bir şey yaptıkları belirli bir durumu düzeltmek için adım atmaya odaklanmalarını sağlayacak pratiklerle bu üç sonucu başarmayı hedefler.
Lars Andersson'un yalnızlık tanımı
“Kişinin başkaları tarafından yabancılaştırıldığını, yanlış anlaşıldığını ya da reddedildiğini hissettiğinde ve/veya istediği faaliyetleri, özellikle de bir toplumsal bütünleşme hissi veren ve duygusal yakınlık fırsatı doğuran faaliyetleri gerçekleştirecek uygun toplumsal partnerlerden yoksun olduğunda hissettiği kalıcı duygusal sıkıntı durumu."
Reklam
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
"İnsan değirmende candır."
Doruk-duygu durumları yaşandığı sırada oluşan bellek yapıları, sakin veya düşük düzeydeki duygu durumlarının yaşandığı sırada oluşanlardan çok farklı olacaktır. Bebek sakinken oluşan bellek yapıları geniş ölçüde bilişsel ve seçici olacak ve doğrudan ben gelişimine katkıda bulunacaktır. Sıradan öğrenme, uyanıklığın o anki duruma ve yapılacak işe
Sayfa 38 - Metis Yayınları, Ötekini Dinlemek Serisi 9, 2. Basım 2010, Duygular ve Erken Öznel Yaşantılar
Peter Vermeulen, otizmli insanlardaki iletişimi şöyle anlatıyor: “Otizmli insanlar için dünya çok kaoslu; karışık ve düzensiz. Otizmli insanlar bütün detayları algılayıp, anlamlı bir bağa entegre edemiyorlar. Detayları algılamanın ve bunları anlamlı bir bağa entegre etmenin ismi, ‘merkezi bütünleşme’. Otizmli insanların durumu, zayıf merkezi bütünleşme olarak nitelendirilir.”
peyote*
, "baş dönmesi, bir mutluluk hali ve her türlü algıya, duyuya ve iç zihinsel olaylara karşı dikkatin artması" durumuna yol açıyordu. Algısal değişimlerin seyri önce canlı ve kendiliğinden oluşan, sonra yanılsamalara ve sonunda görsel halusinasyonlara dönüşen görsel imgeler biçimindedir. Duyular çok geniş bir yelpazeyi içererek şiddetlenir ve öfori, duygu yitimi, huzur ve endişeyi kapsayabilir. Düşünceler karmaşık gerçeklerin çözümlenmesine ya da aşkın sorunlara doğru kayar. Bilinç tüm bu tepkileri aynı anda kapsayacak biçimde genişler. Halüsinojen ilaçtan yüksek dozda alınmasının ardından daha sonraki aşamalarda şahıs, kişisel kimliğin yok olmasıyla birlikte doğayla bir bütünleşme duygusu yaşayabilir ve bu, uhrevi bir mutluluğa ya da hatta vecde yol açabilir. Kişinin o anın gerçeğiyle temasını yitirmesine yol açan asosyal bir tepki de oluşabilir. Kişi, kendi bedenini terk ettiği duygusunu yaşayabilir, gayet ayrıntılı hayaller görebilir yahut ölümün gelmekte olduğunu hissedebilir ve bu, korku ve paniğe yol açabilir. Yaşanacak deneyimi belirleyen şey kişinin ruhsal durumu, kişilik ya-pısı, fiziksel ortam ve kültürel etkilerdir.
Sayfa 40 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.