Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük Devletlerin Jön Türk mücadelesine karışması meselesi, Ahmet Rıza'nın ne suretle olursa olsun böyle bir müdahaleyi kabul etme fikrine karşı çıkmasıyla çekişmenin belkemiği haline geldi. Tüm Osmanlı tebaalarının refahının ve kurtuluşunun garantörü anayasadır, büyük devletlerin yardımlarına ihtiyacımız yoktur ve böyle bir yardım istememiz mümkün değildir. Eğer böyle bir şey düşünülebilseydi bile, lehimize değil aleyhimize olurdu. Milli duygumuzu zedelerdi. Bu işi kendi başımıza halledelim, kendi güçlerimize güvenelim. Çoğunluk grubu buna dış müdahalenin kaçınılmaz olduğunu belirten, oldukça uzun bir beyanatla karşılık verdi: Avrupa er ya da geç müdahale edecektir... Biz Avrupa'dan Osmanlı'nın tüm halkları olarak yardım talep edeceğiz, böylece müdahale bizim aleyhimize olmayacak, biz onu kendi lehimize çevirmek istiyoruz. Daha dün Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan, doğu Rumeli ve Girit'e müdahale edildi, [eğer harekete geçmezsek] yarın bu müdahaleler Anadolu'nun göbeğinde, başkentimizin kapısının önünde cereyan edecek.
Sayfa 167Kitabı okudu
DEVLET KURUCUSU ATATÜRK
Atatürk Devrimleri, Türk Devrimi ya da Anadolu Aydınlanması, ne derseniz deyiniz, Türk toplumunu büyük dönüşümlere uğrattı. Buna koşut olarak çağdaş ve laik bir Cumhuriyet kuruldu. Orta Doğu'da özellikle İslam dünyasında ilk kez "dini" referans almayan bir ulus devlet ortaya çıkıyordu. Bu nedenlerle Atatürk hakkında çalışma yapan, makaleler, kitaplar yazan yabancı araştırmacılar çoğu kez yapıtlarının başına Atatürk'ün bu kurucu niteliğini koymuşlardır. Örneğin: Devlet kurucusu olarak Atatürk (Atatürk As Founder of a State) deyimi kullanılıyor, - UNESCO, Atatürk'ün 100. doğum yılı kutlamasına katılma kararı çerçevesinde hazırlatılan bir kitaba Atatürk: Modern Bir Devletin Kurucusu başlığını kullanmıştır. - Lord Kinross da ünlü eserine Atatürk: Bir Milletin Yeniden Doğuşu adını koymuştur. - Atatürk'e ait en son çıkan bir yapıt olan Andrew Mango'nun kitabı da Atatürk Modern Türkiye'nin Kurucusu (Atatürk-The Biography of the Founder of Modern Turkey) adını taşıyor.
Reklam
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Gökbörü’nün İzinde
Sayfa 193Kitabı okudu
Hristiyanlığın Doğuşu
Filistin o tarihte Roma esareti altında bulunan Yahudilerin yurdudur. Yeni bir dinin gönderilmesini hazmedemeyen Yahudiler Romalılara kışkırtarak Hazreti İsa'nın çarmıha gerilmesine (gökyüzüne kaldırılmasına) neden olurlar. Hz.İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra Hristiyanlık, Roma İmparatorluğu'nun özellikle Batı kesimlerinde hızla yayılmaya başlar. Doğu kiliselerinin büyük bölümünün kökleri Hristiyanlığın bu ilk yıllarına kadar uzanır.
Sayfa 23 - Yeni Şafak
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Reklam
San Remo ile yaratılan sorunlu rtna Doğu'yu Nevakivi şöyle anlatıyor: "Arap Orta Doğusu'nun bugünkü zigzaglı hudutları, karmaşık kara ulaşımı ve sayısız gümrük istasyonları, San Remo'da onaylanandır. Arap dünyası üzerinde tamiri imkansız bir tahribat yaptı. George Antonius, hayal kınklığından umutsuzluğa geçildi ve sonraki karışıklıkların anahtarı oldu, der" Büyük hayal kırıklığı geleceğin olaylarının tohumlarını atmakla birlikte, bir yandan bağımsızlık hareketinin liderlerinin uzlaşmacı davranışları, diğer yandan sömürgecilerin silahlı müdahaleleri sonucu, Araplar bir hatta iki nesil için statükoyu kabul durumunda kaldılar. Türkiye'de bağımsızlık savaşı ısrarla sürdürülürken Arapların vazgeçmesi tabii ki iki tarafın ilişkilerini de etkiledi.
Sayfa 170Kitabı okudu
Saltanatın kaldırılması
1 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kabul ettiği 308 numaralı karar; "TBMM'nin hakimiyetinin ve hükümranlığın hakiki mümessili olduğunun" ilan edilmesidir. Bu kararla Saltanat kaldırılmış ve imparatorluk resmen sona ermiştir. 622 yıllık ömründe uzaktaki Japonya hariç bütün doğuda ve Avrupa'da tarihi sürükleyen 16. asırdaki toprakları klasik Roma İmparatorluğu'nun hemen bütün Doğu Akdeniz, Kuzey Afrika toprakları ve dahi eski Roma İmparatorluğu'nda olmayan Kafkas Ötesi bölgeler ve Fırat-Dicle havzasındaki toprakları kapsayan bu imparatorluk sonunda Balkan faciası ve I. Dünya Savaşı ile 3 kıtadaki hakimiyetini tamamen kaybetmişti. TBMM Vatan topraklarını tekrar İşgalci güçlerden temizlemiş büyük devletlerin işgaline son vermiş itilaf devletleri tarafından ebediyen Yunanistan'ın irade ve iradesine bırakılan Batı Anadolu olur ve Trakya havzasını tekrar vatana katmıştır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Uygar dünyada herkesle eşit bir yere hakkı olduğuna inanan Araplar "Kendi kendilerini yönetmeye yeterli" sayılmadıklarından, zaferleri için döktükleri kendi ve Müslüman kanları hiç dikkate alınmadan himaye altına sokuldular. Bu iki taraflı eziklik sebebiyle 1920 yılını Arap tarihçi G. Antonius'un deyimiyle Amm el nakba - Felaket yılı ilan ettiler. Aslında bunu bütün İslam toplumlar için söylemek mümkündür. 1918 sonunda, Türkler de dahil hepsi insan yerine konup eşit sayılacaklarını umuyorlardı. Oysa 1920'nin sonunda bütün Müslümanların ikinci sınıf insan sayıldıkları belgelere kaydedilmiş oldu. Bu büyük şok ve başarısızlık, hepsini izledikleri yöntem ve yolları gözden geçirmeye mecbur etti. San Remo ile yaratılan sorunlu Orta Doğu'yu Nevakivi şöyle anlatıyor: "Arap Orta Doğusu'nun bugünkü zigzaglı hudutları, karmaşık kara ulaşımı ve sayısız gümrük istasyonları, San Remo'da onaylanandır. Arap dünyası üzerinde tamiri imkansız bir tahribat yaptı. George Antonius, hayal kırıklığından umutsuzluğa geçildi ve sonraki karışıklıkların anahtarı oldu, der" Büyük hayal kırıklığı geleceğin olaylarının tohumlarını atmakla birlikte, bir yandan bağımsızlık hareketinin liderlerinin uzlaşmacı davranışları, diğer yandan sömürgecilerin silahlı müdahaleleri sonucu, Araplar bir hatta iki nesil için statükoyu kabul durumunda kaldılar. Türkiye'de bağımsızlık savaşı ısrarla sürdürülürken Arapların vazgeçmesi tabii ki iki tarafın ilişkilerini de etkiledi.
Sayfa 170 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.