Gıybetin her türlüsü kötü olmakla birlikte ilim ehlinin gıybetini yapmak ile diğer insanların gıybetini yapmak arasında günah ve vebal bakımından fark vardır. Âlimlerin gıybeti, kebâir kısmından sayılır ve telafisi ancak tövbe ile mümkün olur. "
📖 Kaynak: Bâcûrî, Hâşiye alâ Şerhi İbn Kâsım, c.2, s.428
ŞERH: Küçük günahlar, hadis-i şeriflerde belirtilen hayırlı amellerle kendiliğinden silinebileceği gibi tevle ile de silinebilir. Büyük günahlar ise ancak tevle ile silinir.
Eğer yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusur- larınızı örteriz ve sizi şerefli bir makama sokarız.
Büyük günah manasına gelen "kebire", sözlükte "maddî veya manevî bakımdan büyük olmak" anlamına gelir. Çoğulu kebâir'dir. Farklı tanımlarının ortak noktası şudur: "Dinen yasaklandığı konusunda kesin delil bulunan ve hakkında dünyevî veya uhrevî ceza öngörülen amellerdir." Bunun dışında kalan kötü davranışlara ise sağîre (küçük günah) denir. Israrla işlenen küçük günahlar da büyük günaha dönüşür.
Bu günahlar bu surenin başından buraya kadar anlatılan yasakladır. Abdulla b. Abbas (ra) şöyle diyor: "Bu surede sekiz ayet vardır ki üzer-erine güneş doğup batan bu ümmet için en hayırlı ayetlerdir. Bu ayetler, 26,27,28,31,40,48,110 ve 147. Ayetlerdir." (Nesefi Tefsiri Ter., 3/23)
Sayfa 44Kitabı okuyor
Asrımızda En Büyük GÜNAHLAR
Hem mektubunuzda yedi kebâiri soruyorsunuz. Kebâir çoktur; fakat ekberü'l-kebâir ve mûbikat-ı seb'a tâbir edilen günahlar yedidir:
-Katl,
-zina,
-şarap (alkollü içkiler) ,
-ukuk-u vâlideyn (yani kat-ı sıla-i rahim),
- kumar,
- yalancı şehadetlik,
-dine zarar verecek bid'alara taraftar olmaktır..."
Ebu Musa şöyle demiştir: “Allah kime bir ilim öğretmişse onu insanlara öğretsin. Ama sakın hakkında ilim sahibi olmadığı bir hususta konuşmasın. Sonra (bilmediğini biliyormuş görünerek )kendilerini yük altına sokanlardan olur ya da dinden sıyrılıp çıkar.”
Cidalde ileri gitme babı
et- Tirmizi’nin İbni Abbas’tan rivayet ettiğine göre Rasulullah “ Tartışmayı bırakmaman sana günah olarak yeter” buyurmuştur.
Çok konuşmak hakkında gelenlere dair bir fasıl
Cabir’den rivayet edildiğine göre Rasulullah şöyle buyurmuştur: “ Ahlakı en güzel olanlarınız kıyamet günü bana en sevimli ve meclisçe bana en yakın olanlarınızdandır. Kendilerini zorlayarak avurtlarını şişire şişire kibirle konuşanlar da kıyamet günü bana en sevimsizleriniz ve meclisçe bana en uzaklarınız olacaktır.”
Allah Hakkında (Kötü) zannın zikri babı
İbn Ömer’den rivayet edildiğine göre Nebî ( sallallahu aleyhi vesellem ) :”büyük günahların en büyüğü Allah hakkında kötü zan beslemektir.” buyurmuştur.
Büyük günahların en büyüğü babı
Sahih’te Ebu Bekre (ra) ‘dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) “ Size büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi? “ buyurdu. “Bildir ey Allah’ın Resulü!” Dedik.” Allah’a ortak koşmak ve ana babayla kötü davranmak” buyurdu. Bunu söylerken bir yere dayanmış haldeydi sonra oturup “ iyi dinleyin, bir de yalan söz ve yalancı şahitlik!” Buyurdu ve bunu tekrar edip durdu. Öyle ki “ keşke sussa!” dedik.
Abdullah İbn Amr İbn Âs radıyallahu anhumâ
demiştir ki: Peygamber Efendimiz sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“ Kebair ( büyük günahlar) şunlardır: Allah’a
ortak koşmak, ana babaya isyan etmek,
(haksız yere) adam öldürmek ve yalan yere
yemin etmektir.” [Buhari, Eyman 16, Diyât 2]
Sayfa 128 - İşık
Müslümanlıkta Başlıca Manevi Temizlikler Şunlardır :
1- Kalpleri güzel ahlak ile, güzel ameller-emeller ile temizlemeye, süslemeye, nurlandırmaya çalışmalıdır.Manevî temizlik, bunlar ile ortaya çıkar.
2- Günahlar ile kirlenen ruhları, kalbleri tövbe ile, istiğfar ile temizlemeğe çalışmalıdır. Malumdur ki, günahlar kebair "büyük" ve sağair "küçük" diye iki kısımdır. Kebâirin,
Gıdasızlıktan feryat eden kalbinin ve ruhunun açlığını haramlarla, günahlarla doyurmaya çalışan insan, onları doyurmak bir yana, daha da acıkmalarına sebebiyet verir. Nefsani hazlar deniz suyu gibidir, içtikçe susar, susadıkça içer insan. Her günah, kalpte bir leke bırakır. Haramlar kalbi harap eder. Kebâir, yani büyük günahlar kalp ve ruha vurulan en öldürücü darbelerdir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Belki içinizde sünnet namazları ifa etmekte zorlananlarınız vardır, zar zor farzları kılıyorsunuzdur. Tamam o zaman, sadece bir sünnet ilavesi ile başlayın. Sabah namazının sünneti olabilir. Bir ya da iki hafta kadar devam edin, sonra başka bir sünneti ekleyin. Hepsini tek seferde yapmak mecburiyetinde değilsiniz, düzeninizi kendiniz kurgulayabilir, adım adım daha iyiye doğru ilerleyebilirsiniz. Fakat eğer mesele kebair (büyük günahlar) ise; "Şimdi haram yoldan kazanıyorum ama yavaş yavaş vazgeçeceğim," diyemezsiniz. Yapamazsınız. "İnsanları incitiyorum ama az az terk etmeye çalışacağım" demek olmaz. Az az terk etmek diye bir şey yoktur, bu çeşit huyları ani bir şekilde bırakmak gerek. Terk etmeye kendiniz karar vermelisiniz, çünkü büyük günahlara devam ettiğiniz takdirde bu duruma Allah müsamaha göstermeyecektir.
Sayfa 129Kitabı okudu
