Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
112 syf.
·
Puan vermedi
Bir kuşun ötüşüyle bir çocuğun ruhu arasında münasebet vardır.
Kelime anlamı macera ve serüven olan, Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından birisi olma özelliğini taşıyan Sergüzeşt, bir aşk trajedisi üzerinden kölelik ve tutsaklığı konu alıyor. Dönemin toplumsal yapısının ve eşitsizliğinin ustalıkla kaleme alınması yaşanan zorlukları gözler önüne seriyor. Kitap esaretin ve tutsaklığın yok edici
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,7bin okunma
*~●。。。Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insan oğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya'nın şahidi olmaktı.
Sayfa 91 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Tek bir büyük macera var, o da insanın iç yolculuğu ve o söz konusu olduğunda zamanın, mekânın, hatta icraatların önemi yoktur.
Babam akıllı, basiretli bir adamdı. Sonumun neye varacağını önceden gördüğü için bana çok ciddi uyarı ve nasihatlerde bulundu. Bir sabah, çekmekte olduğu damla hastalığı yüzünden dışarı çıkamadığı odasına çağırdı beni. Ve çok yumuşak bir dille öğütler verdi. Salt macera isteği dışında hangi sebeplerle baba evinden, doğup büyüdüğüm, rahat, mutlu bir hayat sürebileceğim, mal mülk sahibi olabileceğim vatanımdan ayrılıp gitmek istediğimi sordu. Ancak umutsuz insanların ya da çok büyük servet sahibi olmak isteyenlerin, alışılmışın dışına çıkıp uzak diyarlarda macera ve şöhret peşinde koştuklarını söyledi. Böylesi bir tutumun benim gibi birinin ya çok üstünde ya da çok altındakilere has bir şey olduğunu; benim için en uygun olanın ise vasat yani orta yolu tercih etmek olduğunu söyledi. Uzun tecrübeleri sonunda dünyadaki en iyi, insan mutluluğuna en uygun yaşama tarzının, bu orta yol olduğunu; böylece alt tabakadakilerin ağır çalışma ve yaşama şartlarından uzak kalabileceğim gibi üst tabakadakilere özgü gurur, kibir, lüks, ihtiras ve hasetten de azade olacağımı ifade etti. Bu mutluluğun değerini anlamak için şu tek şeye bakmak bile yeterliydi: Böyle bir hayat bütün insanların imrendiği hayattı; Krallar, büyük şeyler yapmak için yaratılmış olmalarının can sıkıcı sonuçlarından yakınıp dururlar ve de iki aşırı uç; süflîlik ile büyüklük arasında bir yerde olmanın özlemini çekerlerdi. Âkil insanlarsa ne fakir, ne de zengin olmayı isterler, sadece ortalama bir yaşam tarzına sahip olmanın gerçek mutluluk olduğunu bilirlerdi.
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan l, lezzet ve şehvetten bir âlem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına gitmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun Ali İhsan Efendi, Dünya'nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kur'an'ın kendisi peygamberin dünyayı nasıl olduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes, dünyayı onun gibi okuyup şahadetlerini yazmalı ve bunu başkalarına aktarmalıydı. Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya'nın şahidi olmaktı.
Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.
Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O’nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim.
Sayfa 55 - İletişimKitabı okuyor
Reklam
Bir kez daha, anlayamadığım bir gerçekle karşı karşıya kaldım. Kendimi yok olmuş sandım, ümitsizliğin en son noktasına vardım sandım ve her şeyden feragat ettiğimde ise huzura erdim. Bana öyle geliyor ki böyle zamanlarda insan kendini keşfeder ve kendi kendisinin dostu olur. İçimizde hangi önemli ihtiyacı karşıladığını bilmediğimiz bir bütünlük duygusuna artık hiçbir şey galip gelemez. Macera peşinde kendini harap eden Bonnafous sanırım bu dinginliğe erişti. Guillaumet de karda aynı dinginliğe ermişti. Boğazıma kadar kuma gömülü halde susuzluktan yavaş yavaş boğulurken yıldızlar altında sınırsız bir sıcaklık hissettiğim o anları nasıl unutabilirim? İçimizde böylesi bir kurtuluş hissini nasıl sürdürebiliriz? Çok iyi bldiğimiz gibi, şu insanoğlunun her şeyi bir tuhaftır. Bir şeyler kazanması için imkan verilse insan uyuya kalır, zafer kazanan fatih, gevşer, cömert zengin olsa perişan olur. İnsanları yetiştirmeyi isteyen siyasi doktrinlerin ne tür bir insan yetiştireceği önceden bilinmediği sürece bu doktrinler ne işe yarar ki? Ortaya nasıl biri çıkacak? Biz besiye çekilen hayvan sürüsü değiliz ve yoksul bir Pascal'ın dünyaya girişi, isimsiz birkaç zenginin dünyaya gelişinden daha ağır basar. Esas olanı önceden göremeyiz. Her birimiz hiç ummadığımız bir şeylerde dünyanın en büyük sevinçlerini yaşamışızdır. Bunlar içimize öyle bir özlem bırakmışlar ki acılarımızdan meydana gelmişlerse eğer, o acıları bile arar olmuşuzdur...
Sayfa 154Kitabı okudu
816 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#OkudumBitti #DağGölgesi #GregoryDavidRoberts Shantaram adlı kitabın devam kitabı. Dağ Gölgesi'ni on iki yıl sonra yazmış yazar. Niye bu kadar ara verdi bilinmez. Diğer kitapta yazılanların /yaşananların üzerinden iki yıl geçmiş. Bombay'da her şey değişmiştir Mensup olduğu mafya grubunun lideri ve birçok adamı ölmüştür. Yeni kurulan grupta yer almak istemese de bir zaman çalışmak zorunda kalır Lin. Geçmişi unutup sevdiği kadın Karla ve yakın dostlarıyla bir aile kurmak için çaba harcamaktadır. Ölümler, ayrılıklar, vedalar hiç yakasını bırakmaz Lin'in. Lisa ölmüş, eski birçok arkadaşını kaybetmiş. Geride kalanlarla yeni maceralara yelken açan Lin'in en büyük yardımcısı, tek sevdiği kadın Karla olmuştur. Dağda yaşayan Bilge İdriss'e sık sık giderler. İnancı olmayan Lin, maneviyata değer verir. Evet macera devam ediyor. Bir Shantaram olmasa da, ilk kitabı okumuşsanız bunu da okumalısınız mutlaka. Kimler geldi kimler geçti, vazgeçilmeyenler oldu, yitip gidenler. Birbirlerine kenetlenenler. Gerçekten önemli olan her şeyde biriz aslında. Aşkta, inançta empati, aile ve dostlukta, gün batımlarında ve şarkılarda. İnsanlığımızda doğan her dilekte biriz. Kaderimizin bu anında, biz insanoğlu anlamadan ya da düşünmeden bir karahindiba çiçeğini üfleyen bir çocuğuz. Ama bir çocuğun hayranlıkla karışık şaşkınlığı bizim içimizde de var. Bizim hikayemiz bu. Tanrı kelimesinin anlamı bu : Biz biriz. Okumanızı tavsiye ederim, kitapla kalın sevgili dostlar
Dağ Gölgesi
Dağ GölgesiGregory David Roberts · Artemis Yayınları · 2016197 okunma
Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya'nın şahidi olmaktı.
Cami Bey, en eski ve en gerçek Türk liberallerinden biriydi. Abdülhamid devrinde genç bir zabitken, Fizan çöllerine sürülmüş, bir hayli sergüzeşt [macera] geçirmişti. Nihayet, memleketin en büyük vatanseverlerinden olan Trablusgarp Valisi Recep Paşa onu yâver olarak almıştı. Cami Bey ilk önce, Abdülhamid’in tahtından indirilmesinde rol
Reklam
*~●。。。"Bilmek ve sahip olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir."
Sayfa 55 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
72 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
- Bu Bildiğiniz Masallardan Değil -
Kıymetli Yazar
Neil Gaiman
Neil Gaiman
ile lise dönemlerimde tanışmış, kalemine ve hayal dünyasına aşık olmuş biri olarak büyük bir heyecanla okudum bu eseri. Neil Gaiman yine masallara, mitlere kendi dokunuşlarını yaparak bizi tekinsiz, sürükleyici, karanlığın ve aydınlığın dans edip umudun tükenmediği büyük bir maceraya çıkarıyor. Kitabın arka sayfasında bu
Uyuyan ve İğ
Uyuyan ve İğNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 2023266 okunma
220 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Ve hayat belki de şu anda birilerine yeni, hiç tecrübe edilmemiş ve nasıl bir neticeye varacağı kestirilemeyen yeni cilveler hazırlıyor. Bunu düşünmek bile hayat denen maceranın hakikaten macera olduğuna inanmama kâfi geliyor. “Yedi Uyuyanlar” efsanesini öğrendikten sonra yedi sayısına takan ve sakinlerinden kurtulup uykuya dalmayı isteyen Ayyıldız Apartmanı. Üst kattan gelen anne oğul tıkırtılarının tekrar hayata bağladığı, intihar niyetlisi. Küçük bir şehirde, incelikli iç dünyasını anlamaktan uzak insanların sonunda cinnete ittiği Müeyyet Bey. Bütün dostları ölünce, hayat, zamanın içinde manasız bir seyahat haline geldiği için kendisi de göçüp gitmek isteyen ama yaşlı bir kadının dostluğuyla tekrar hayata tutunan bir adam. Küçük bir kıyı kasabasında bir gece yaşadığı derin şeyi aşk zanneden ve yanılan genç. Konservatuvarda hademelik yaparken klasik batı müziğine tutulan hüzünlü apartman kapıcısı. Pansiyoncu, kadın çamaşırları satıcısı ve diğerleri. Bütün bu öykü kişileri Ayfer Tunç’un “edebiyatımın anlamlı başlangıcı” diye nitelediği Mağara Arkadaşları’nda bir araya geliyor. Ayfer Tunç'un okuduğum 3. kitabı oldu. Daha önce Kapak Kızı ve Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi kitaplarını okumuş ve kalemini çok beğenmiştim. Bu kitabında da birbirinden güzel 8 öykü anlatıyor. Ben beğenerek okudum. Mağara arkadaşları büyük kentin karmaşası içinde kendi evlerine "kendi mağaralarına" kapanmış insanları anlatıyor.
Mağara Arkadaşları
Mağara ArkadaşlarıAyfer Tunç · Can Yayınları · 2022838 okunma
“Ölmek fena halde büyük bir macera olurdu,” diyordu davul sesleri.
Çoğu insan onları mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata koşullanmış durumdalar. Tüm bunlar huzur veriyor gibi görünse de, insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak çizilmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. İnsanın yaşama arzusunun önünde macera tutkusu yer alır. Yaşamın keyfi yeni deneyimlerdedir, bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük keyif olamaz. Her yeni gün yepyeni bir güneşin altında doğabilir. Hayattan daha fazlasını almak istiyorsan, monoton bir güvenlik hissinde ısrarı bir kenara bırakıp, sana ilk başta çılgınca gelebilecek bir hayata adım atmalısın.
Sayfa 71 - Chris
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.