İlahiyatçı Mustafa Öztürk:
“Kur’anla, hadisle, fıkıhla.. feriştahı gelse Diamond Tema’nın karşısında tel tel dökülür.”
Böyle demiş Mustafa Öztürk.
Esasen kendi düşünce dünyası ve hâdiseler karşısındaki resesif düşünce refleksleri açısından el an içinde bulunduğu hali de özetlemiş bu cümleleriyle...
Zira eğer siz, medyanın kesif
Günaydın. Bazen durup dururken şöyle olur, hayatın içindeki bütün bu düzensizlik büyük bir düzenin parçasıymış gibi gelir. Aydınlanma gibi bir şey olur, bilirsiniz. Gülümsetir, Wolfe bizden çok önce gülümsemiştir: "Tanrım, her şey olması gerektiği gibi, her şeyin böyle olması gerektiğini anladım. Tanrım! Ulu Tanrım! Tüm bu düzen, ne kadar da
3. Dünya savaşı dünya için beklenen bir andır.
Bugün Türkiye’nin başında kim olursa olsun o savaş çıkacaktır.
Tabi akp Türkiye’nin bu savaşa girmesi açısından büyük rol oynuyor.
Batı doğu arasında orta masayı tutturmaya çalışmak Türkiye için büyük bir sorun olduğunu daha önce çok değindim.
Ayrıca çevresiyle barışık olmaması Türkiye’yi tarihinde en büyük bir çıkmaza sokuyor.
Daha önce kaç kere değindim ama sanırım hala kendi atalarıyla övünenler bu savaşı basit bir şey sanıyor.
Rusya’yı Ukrayna ile,
Türkiye’yi çevresi ve ekonomisi ile bir savaştan başarılı çıkmayacak bir konuma getirdiler.
Türkiye şu an üç kışıma ayrılmış durumda dinciler Atatürkçüler ve Kürtler.
Daha önce sadece Kürt Türk olan bu şimdi üçe ayrılarak dincileri de içine koydu.
Bu bir zamanın Saddam hükümetine benziyor.
Erdoğan için Türkler çok önemli mi desek kesinlikle önemli değil.
Bugün Türkiye yıkılsa Erdoğan için önemli emin olun zerre önemli değil.
Zaten türkiyenin yıkılması için elinden gelen her şeyi yaptı diyebiliriz.
Üç Saatlik Başkent Gezintisine Dair Notlar
Trenden indim. Bir şeyler atıştırıp eski gardan çıktım. Karşıya geçerken batçık olan yerde, kaldırıma trafo gibi bir şey koymuşlar, yayalar için engel olmuş. Bu kötü. Gençlik Parkı çok canlanmış, yemyeşil. Stadyumun iskeleti şekillenmiş. Taksiciler iyi niyetli, dolandırılma derdi yok. Bazı semtlerde çok tertipli, temiz ve bol ağaçlı geniş caddeler
"Türküm” ya da “milliyetçiyim” diyemeyenler, demek istemeyenler hiçbir karşılığı olmayan “Türkiyeliyim” ya da “Türkiye milliyetçisiyim” diye uydurma bir tanım ürettiler.
Haberin Devamı
Bu tartışma 100 yıl önce 1924 Anayasası’nda, “Türkiye’de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese ‘Türk’ denir” şeklindeki Türklük tanımı
Din-Bilim Tartışmalarıyla İlgili Fikirlerim
Bir söylemin doğru/yanlış olduğunu ya bilebilirsin ya da doğru/yanlış olduğuna inanabilirsin. Bu inanç ve bilgi çizgisini belirleyen ise ispattır.
Örneğin "Bu yıl 200 tane kitap okudum." diye bir söylemim var. Bu söylemin doğru/yanlış olduğuna ben ispat sunana kadar sadece inanabilirsiniz. Sesli bir şekilde 200 kitabı da okurken