"Ne çok sıfatı olmuştu adamın, ne çok, ne çeşitli hitap şekilleri: 'sultan, zat-ı şahane, hünkâr, ulu hakan, imparator, halife-i ruy-i zemin (yeryüzü halifesi), emirülmüminin (müminlerin emiri), bavê Kurdan (Kürtlerin babası), Pinti Hamid, Kızıl Sultan, Yıldız'daki baykuş, müstebit, zalim', şimdi de 'hakan-ı mahlû'