Zor zamanlar geçirir, size acı veren şeyler yaşarsınız.
Bunları unutmak mümkün olmaz yalnızca acılarınızı bastırırsınız.
Sonra hayatınıza birileri girer ve siz onlara bastırdığınız acıları açarsınız, amacınız yalnızca bu duygulardan kurtulmaktır.
Onlara en derin duygularınızı paylaşır, sizi anladığınızı düşünürsünüz ve bu sizin onlarla bağ kurmanızı sağlar onlara bağlanırsınız.
Sonra bir öğrenirsiniz ki
Sizi arındırıp iyileştirdiğini düşündüğünüz insanlar meğerse sizi daha büyük bir yıkıma götürmek için hayatınıza girmiş.
Yaşadığınız travmaları tekrardan ortaya çıkarmış.
Kendinizi bulduğunuz, bir defa izleyip daha sonra hiç izlemediğiniz izlemek istemediğiniz izleyemediğiniz filmi izlemenize, bir defa okuyup daha sonra hiç okumadığınız kitabı okumanıza,
bir defa dinleyip daha sonra dinlemediğiniz şarkıyı tekrar tekrar dinleyip bastırılan acıları yeniden yaşamınıza sebep olmuştur.
Anlayacağınız sizi uçurumun kenarına bırakmıştır.
Hayatınızın geri kalanını da duygusuz bir insan olarak devam etmenize sebep olmuştur.
Oysa bu zararlı varlıklar hayatınıza hiç girmeseydi belki de hayatta hep umudunuz olacaktı.
Güven, sevgi, sadakat, dürüstlük, şeffaflık, merhamet, şefkat...
Bu duyguların var olduğunu dair umutlar...
Şimdi siz sizden çaldıkları bu duygular için onları hayatınızdan çıkarın tüm yaşanmışlıkları unutun ve bu kısa ömürde yalnızca sizi gerçekten seven ve değer veren insanlarla mutlu olmaya çalışın.