Bana ilk kez ilk ismimle hitap etmişti; bunu da gayet bilinçli bir biçimde, önceden tasarlayarak yapmıştı; ne denli mutlu olacağımı, sevinçten havalara uçacağımı biliyordu.
Yine de tüm umutsuzluğuma ve güvenemeyişime rağmen onu sevmeye devam ediyordum. Aynı şeyi bin kere söylemenin ne anlamı vardı ki? Bu hep böyle olmamış mıydı zaten?
-Özgürlüğün ne kadar güzel bir şey olduğunu bildiğimi sanıyorum.
-Bunu benim kadar bilebilmen için zindanlarda, kilitli kapıların ardında yaşamış olman gerekir.