GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Bir Öykü Denemesi vol.2
*** Birinci bölüm: #136750429 *** Apartmandan çıktığımızda mutluluk yokuşu hemen önümüzde kalıyordu. Bu yola ismini babam vermişti. Çok hoşuma gitmişti çünkü yokuşun sağında ve solunda renkli çiçekleri olan ağaçlar ayakta duruyordu. Zamanı geldiğinde kimisinde elma, kimisinde armut oluyordu. Fakat benim favorim olan
Reklam
Dedemin bir sözü vardı, Oku kızım koluna altın bileziğini tak meslek edin de elin eline bakma derdi hep ve büyüdükçe çevreme baktıkça yüz yıllık çınarı o kadar haklı buluyorum ki. Büyükler bir şey diyorsa vardır bir bildiği.
Uslu çocuk
benden bir öykü... Portakal ağaçlarının çiçeklenen siluetini seçmekte zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ama normal. Kış günüydü. Yağmur şarıl şarıl yağmaktaydı. Kışın her zamankinden daha erken geldiğini söylemişti babam. Annen o kadar çok parfüm sıkıyor ki ozon tabakasının delinmemesi mucize olurdu, diye eklemişti. Bunu söylerken, sol
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.