Bir büyükten daha büyük bulunur, önenli olan ne uğruna büyüklük tasladığındır. Şu güneş gibi olursan, şu fenere muhtaç olmazsın! Büyüklük, gittiğin yere güneş gibi doğabilmektir.
"Gücünüzü zekâ sanıyorsunuz, şiddetinizi ahlâk, cehaletinizi büyüklük.."
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Reklam
"Gerçek şu ki, liderlikte büyüklüğün belli bir ölçüsü yoktur.Bazen olur ki,büyüklük ilmî yönden olur.Bazen büyük bir fatih veya kâşif,ya da bir rûhi terbiyeci yahut da bir siyasi lider büyük olabilir.Fakat kalıcılığı bakımından en büyük lider,ümmeti yeniden inşa eden,yeni nesillerin yetişmesini sağlayan ve tarihin gidişatını değiştiren liderlerdir."
Başımıza ne geldi ise, büyüklük ardında koşanlardan geldi. Türkiye, Türk halkını mutlu kılmayı düşünebilen insanların elinde kurtulacaktır ancak.
Bugün bile gittiğim her yerde benim için üzüldüklerini dile getirip,beni kıskananların zafer elde etmişçesine konuştuklarını anlattılar.Küçük kafalarıyla büyüklük taslayan,kendilerini tüm kuralların üstünde gören kendini beğenmişlerin hali görülmüş olmuş,buna benzer bir sürü gevezelik - insanın yüreğine bir bıçak saplayası geliyor;özgürlükten ne kadar bahsedilirse edilsin,ellerine geçen ilk fırsatta kendisiyle ilgili dedikodu yapan alçakları umursamayan kişiyi görmek isterim doğrusu;dedikoduların aslı yoksa ciddiye almamak kolay elbette.
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası
İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!
Reklam
Kibir kaç çeşittir ?
Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır: 1- Allahü teâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı, ibadeti, namaz kılmayı aşağılık, gericilik sanarak kibirlenirler. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Büyüklenerek bana ibadet
Bazıları büyük doğar, bazıları büyüklüğe erişir, bazılarınınsa büyüklük gelir başına konar.
"Ah ilâhi! Ben neyim? Sen kimsin? Ben aciz, naçiz bir kul... Zayıf, bikes, çaresiz kalmış bir mahlük! Sen kadirsin, büyüksün. Her büyüklük celal ü azametin önünde küçük bir zerre kadar küçük kalır. Sen padişahsın, her ferman-ı ulûhiyetine bütün padişahlar boyun eğer. Hâkimsin, her hükmün altında milyonlarca dehrler döner. Bitmez, tükenmez avalim doğar, yağar, siner, söner... Adilsin, şarıkat-ı adlin her zulmeti aydınlatıyor, her mazlumu sevindiriyor. Sen Allahım, bütün biçarelerin yardımcısı, bütün öksüzlerin, dertlilerin hamisi, medet-resanısın... Sen her şey... Sen... Ben hiç; hiçbir şey! Büyüklüğüne sığındım. Beni böyle yaratmaktaki hikmetin nedir? Ne kadar hiredsuz bir sır, bir hikmettir ki bunu yine senden gayrı kimse anlayamaz!"
Sayfa 76
Şu zamanda herkes paranın esiri olmuş. İnsanlar makam mevki ve büyüklük müptelası hâline gelmiş, bilgili ve olgun kimseler de ayakta kalmış. Halkın bir çoğu cahil; Erdem ve bilginin sadece adı var. Bilgili kimseler azalmış, cahilin cehaleti dünya tutmuş.
Reklam
Secde,32/15
Onlar derhal secdeye kapanır, Rablerini överek tesbih eder ve büyüklük taslamazlar!
Aptallığın görkemli ülkesine vardınız sonunda. Gücünüzü zekâ sanıyorsunuz şiddetinizi ahlak, cehaletinizi büyüklük.
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi Y.Kitabı okuyor
Abdullah ibni Eş- şıhhir anlatıyor : Âmiroğullarından oluşan bir temsilci heyetiyle Peygamber'e(sav) gittim. Rasulullaha hitaben "Sen bizim seyyidimizsin/ efendimizsin" dedik. "Seyyid/ Efendi olan Allahtır." Buyurdu. "En üstünümüz ve büyüklük bakımından en büyüğümüzsün." Dedik. Şöyle buyurdu; "Bu sözünüzu ya da bu sözün bir kısmını söyleyin. Şeytan, sizi peşinden sapıklığa sürüklemesin."
Resim