Bunu biliyorum; tin, ona büyüleyici bir hâle veren, sözcüklerin parıltısından vazgeçemez bu onun zenginliğidir, gururudur ve bu bir egemenlik işare­tidir. Ama bu şiir, bir insanın anlamla dolu bir dünyadan, her yönden, anlamların kaçınılmaz olduğu hemen ortaya çı­kan nihai parçalanmasına doğru gitmesine yolaçan bir yol­dan başka bir şey değildir.
Gelin kendisinin, annesinin ya da kız kardeşlerinin veya arkadaşlarının bulabileceği en güzel kumaşa sarınır ve büyük bir gururla hareket eder. Bu, tüm Somalilerin sahip olduğu bir özelliktir. Düğün günü geldiğinde, büyüleyici bir güzellik abidesi gibi damatla buluşmak için evinden ayrılır. Erkekse bu güzelliğe asla layık olamaz!
Reklam
Size ürpererek dokunuyorum, ifşaatınızı sabırsızlıkla bekliyor, sessizliğinizden kaygı duyuyorum. Heyhat! Belki o da siz büyüleyici, narin varlıklar gibi, kendi zarafetinin duyarsız ve bilinçsiz tanığıydı. Belki en gerçek güzelliği benim arzumda saklıydı. O hayatını yaşadı ama belki bir tek ben onun hayatını düşledim.
Sayfa 112Kitabı okudu
Nazi Almanyası’nda Propaganda
Alçak sesle ve durağan bir şekilde başlayan konuşmaları, giderek yükselen büyüleyici sesi ve görkemli jestleriyle doruk noktasına ulaşıyordu.
Gençlik hiçbir zaman bu kadar parlak çicek açmamış, güzellik hiçbir zaman bu kadar büyüleyici olmamıştı.
Bırak ıstırabını bir başka kalbe açsın, yükü yarıya iner. Onu kazanacağım; kederini benden esirgemeyecek ve sırrını öğrendiğimde ruhuna merhem süreceğim ve tebessümünü görmenin ve gözlerinin yeniden, hazla olmasa da en azından şefkatli bir sevgi ve şükranla tekrar ışıldadığını görmenin büyüleyici zevkini yeniden tadacağım. İşte bunu yapacağım, dedim. Yarısını başardım; sırrını elde ettim ve ikimiz de ebediyen kaybolduk.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.