Doğan Cüceloğlu'nun bir imza gününde sona doğru yaklaşmışken bir kadının kendisine gelip bir şiir vermesiyle başlıyor kitabımız. Tabii o sıra o meşgullük içerisinde şiiri hemen okuyamasa da sonradan otele dönünce okumaya başlıyor ve şiiri çok beğeniyor. Kağıtta yazan ismi yani Saniye Çelik 'i arayarak bir görüşme talep ediyor. Çünkü bu
Batının Rönesans, Reform ve Sanayi devrimiyle aydınlanma(!) süreci yaşadığı zihinsel ve kültürel değişim, Tanzimat ile birlikte Osmanlı’da da kendini göstermeye başladı. Batılılaşma, toplumsal alanda kendini göstermekle beraber dinî, edebî ve sanatsal meselelerde varlığını ispatlamaya çalışmıştır. O güne kadar toplumda var olmayan pozitivist ve
Neden çocukken belki Felsefe Taşı’nı belki de Sırlar Odası’nı okuduğumla bırakmışım, neden gençken bir daha, neden yetişkin olunca bir daha okumamışım? Beğenim, her kitapla katlanarak artıyor. Bayıla bayıla okudum. Çocukluk aşkım (hadi tamam itiraf edeyim, aşklarımdan biri) Cho ile Harry’nin arasında geçenler tatlı tatlı tebessüm etmeme (oooğlum
Bu kitaba inceleme yazmak hiç de kolay değil, kabul ediyorum. Bir kere çok fazla temayı bir arada içeriyor, bu haliyle de bir çok farklı okumaya izin veriyor. Hatta iddia edeceğim ki, hiçbir okuma “aşırı okuma” sayılamayacaktır. Böyle bir eserin incelemesi de ancak buna yakın bir kitap olabilir. Bu durumda biz zavallılara ancak bazı açık seçik