Üşürse Çiçeklerin Yorganımda
Güneşi henüz görüp, baharı erkenden getirmeleri benden mi öğrendin?
Açan-açmayan-açayazan çiçeklerin
renk verirken zifire,
işte yani içime.
Gördük ki yine zamansız bir fırtına İstanbul'da.
Dallarının sarıp sarmaladığı penceremden fırtınayadır tebessümüm,
alsa canımdan sıcaklığı ya, seni ılık tutsa.
sahici buz
Allah’ın dininde asla bir tenakuz yoktur. Tüm maslahatlar nebevi dil ile beyan edilmiştir. İslam ümmeti bu asırda savaşla tanışmadı. Bilakis bu ümmet asrı saadetten beri savaşmaktadır. Asli kâfirlere karşı, mürtedlere karşı, bağilere karşı, Müslümanım deyip Müslüman olmayanlara karşı ve dünya imparatorluklarına karşı, ihtilaf halinde ve ittihat
Büyük Şair Şehriyar söylüyor:
heyder baba, ıldırımlar şakanda,
seller, sular şakkıldayıb akanda,
kızlar ona saf bağlayıb bakanda,
selâm olsun şevkatize, elize,
menim de bir adım gelsin dilize.
Bir erkek için ağlamak çok zor derler hafız
İnanmazdım aslında
İçim şubat sabahları kadar yalnız
Soğuk kimsesiz
İçim buz, gözlerimde nemden eser yok
Baharları özleyen dağlar gibi güneşi bekliyorum
İçimde ki buz çözülsün, karlar başımdan çekilip gözlerimden düşsün istiyorum artık
Ne çok anlattım hafız
Az dinlemedin sen ağladın ben hep
Konuşan Kâinat Meclisi Üyeleri
Seyyaha göklerin nur yaldızı ile yazılan güzel yüzü görünür. Gök kahramana kendisine bakmasını söyler! Bana bak aradığını sana bildireceğim. Der, oda bakar görür ki “Eserin odağında bakmak ve konuşmak fiili vardır. Asırlarca kainattaki olayları okuyamayan ve onlarla konuşamayan insanlar o kainatın cüzlerine ilah
Bir Kahraman Bekliyoruz ! ( Osman Yüksel Serdengeçti )
Kal`a gibi dik başın bulutlarla yarışsın,
Dalga dalga saçların rüzgârlarla karışsın!
Adını nakşedelim, eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırdan asırlara...
Savletinle titresin yeniden doğu-batı
Ve kurulsun Allah`ın edebi saltanatı...