"Bu yeryüzü, yeryüzü olalı beri, yeryüzünde kendiliğinden her ne varsa, onları satan ülkem: tütün ve fındık ve palamut ve deri ve barsak ve pamuk ve salyangoz ve insan gücü ve delikanlılarının ve genç kızlarının alınterini ve göznurunu ve gözyaşını ve kanını ve iliğini... İsa'dan önceki yirminci yüzyılı satıp, İsa'dan sonraki yirminci yüzyılı
Beş Küçük Domuz: Beş şüpheli. Sır perdesini sonuna kadar aralayan, tahmin edilmesi güç harikulade bir cinayet romanı. Ve tabii ki Agatha Christie… Hercule Poirot’nun yanı sıra ortaya koyduğu karakterleri zihinde canlandırmayı başaran bir kalemi var, bunu çok iyi yaptığını ilk kitabında görmüş oldum ve polisiye türünde dünyaca ünlü dedektif
Yarının Büyüklerine Bilimkurgu Öyküleri: Dördüncü Güneş
Çeşitli ülkelerin yazarları tarafından yazılmış bilimkurgu öykülerinden Leonid Fomin tarafından derlenen bu seçkinin asıl hitap ettiği kitle genç okurlar olsa da, sadece yarının büyükleri için değil, aynı zamanda bugünün büyükleri için de öğretici, yarınlara bakış açısını genişletici, insan sevgisini dünya ötesindeki diğer gezegenlerin garip
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor
• Masanın örtüsü mavi basma,
• üstünde yalansız, güler yüzlü, cesur kitaplarımız durur.
• Esirlikten dönmüşüm anacığım; kendi memleketimde düşman kalesinde.
• Gecenin saat biri; lambayı söndürmedik.
• Yanımda karım yatar; karım beş aylık gebeliğinde;
• etim etine değende, elimi karnına koyanda bebek kıpır kıpır kıpırdar.
• Dalda yaprak, suda balık, rahimde insan yavrusu; yavrum.
• Yavrumun pembe yünden zıbını; anası ördü.
• Bedeni benim karışımla bir karış, kolları şu kadar.
• Yavrum, kız olursa tepeden tırnağa anasına benzesin istiyorum,
• oğlan olursa boyu posu bana.
• Kız olursa ela ela baksın, oğlan olursa maviş maviş.
• Yavrum, yavrum öldürülmesin istiyorum yirmi yaşında;
• oğlan olursa cephelerde, kız olursa sığınaklarda gece yarıları.
• Yavrum, kız olsun oğlan olsun kaç; yaşında olursa olsun,
• yavrum düşmesin istiyorum hapislere güzelden, haklıdan, barıştan yana diye.
• Fakat malum, kızım yahut oğlum gecikirse suların ışıması dövüşeceksin ve hatta…
• Yani haylice müşkül zanaatmış bizde bugün babalık zanaatı da…
•
• Gecenin saat biri, lambayı söndürmedik.
• Belki yarım saat sonra, belki sabaha karşı gene basılabilir evim.
• Beni alıp götürürler kitaplarımızla beraber; yanımda birinci şubeninkiler.
• Dönüp bakarım, durur kapıda karım eşiğin üzerinde, uçar entarisi sabah rüzgarında,
• yüklü ağır karnında; bebek kıpır kıpır kıpırdar.
•