İnsan bazen kendini şaşırtıyor, ha? Fazlasıyla uzak ihtimalleri, zayıf mı zayıf sinyalleri; senelerin arasında sönmüş, hükümsüz bir saniyeyi ciddiye alıyor.
Aslında her birimiz ömrümüzün yarıdan fazlasını, hatta çoğunu kayıp olarak geçiririz. Yoldaşsız, arkadaşsız, şahitsiz. Kimse bize dikkat etmez, mukayyet olmaz. Dikkatten mahrum, odağın, kadrajın dışında uçuşuruz.
İnsan şimdi / burada mutlu olamaz. Adadaki kahvaltı bittikten, üzerinden zaman geçtikten sonra, hatıraya dönüştüğünde mutluluğa konu olur. Anılar ile hayallerdir bizi hoşnut eden. Şimdinin gerçekliğinden daima huylanırız.