C.G. Jung'a Göre Arketipler
Benlik (Jung'a göre "benlik"/Jungian Self)⁹⁰: insanın tümcelliğini, olgunluğunu temsil eder ve ben/ego kutbunun ikinci/üst kutbunda yer alır. Ben/ego, teferruat ise benlik, tümcellik demektir. Aslında Jung'un "Self" kavramıyla anlatmak istediği, bizim tasavvuf terminolojisinde "Can" dediğimiz, Yunus Emre'nin (ks) "Bir Ben vardır bende, benden içeru" diye tanımladığı, her insanın içinde kuvve olarak var olan insan-ı kâmil potansiyelidir.
Sayfa 61
Yasa dışı sol örgütlerin infaz fırtınası durmak bilmiyordu. Siyasi infazlarla hunharca cinayetler birbirini izliyordu. Bu kez 18 ve 19 yaşlarındaki iki liseli genç örgütlerin tuzağına düşmüş kurtulmak isterlerken kurtulamamışlardı. Bu iki gençten biri Alibeyköy Lisesi son sınıf öğrencisi Emrah Sarıtaş ve Maçka Endüstri Meslek lisesini yeni bitiren Engin Topal'dı. İki genç İstanbul Güzeltepe'de yolda yürürken 2 Ağustos 1995 günü zorla siyah bir mersedese bindirilmiş daha sonra Alibeyköy'de Kız Kur'an Kursunun arkasındaki boş arazide kurşunlanmış olarak cesetleri bulunmuştu. Her iki gencin öldürülmesini gazeteleri arayan iki sol örgüt üstlenmişti. Biri TİKB diğeri ise DHKP-C idi.
Sayfa 1537 - ALTERNATİF YAYINLARIKitabı okuyor
Reklam
“…Aksine, kapitalist sistem modern devlet tarafından yaratılıp uygulanmıştır..”
Sayfa 197 - DühringKitabı okuyor
Nisa Suresi 171. Ayet
Yâ ehle-lkitâbi lâ taġlû fî dînikum velâ takûlû ‘ala(A)llâhi illâ-lhakk(a)(c) innemâ-lmesîhu ‘îsâ-bnu meryeme rasûlu(A)llâhi vekelimetuhu elkâhâ ilâ meryeme verûhun minh(u)(s) feâminû bi(A)llâhi verusulih(i)(s) velâ takûlû śelâśe(tun)(c) intehû ḣayran lekum(c) innema(A)llâhu ilâhun vâhid(un)(s) subhânehu en yekûne lehu veledun lehu mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ard(i)(k) vekefâ bi(A)llâhi vekîlâ(n) Ey Ehl-i kitap! Dininizde aşırı gidip taşkınlık yapmayın ve Allah hakkında doğru olandan başkasını söylemeyin! Şunu bilin ki, Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı kelimesi ve O’ndan bir ruhtur. O halde Allah’a ve peygamberlerine tam iman edin de “Allah üçtür” demeyin. Kendi iyiliğinize olarak bundan vazgeçin. Çünkü Allah, bir tek ilâhtır. Hâşâ O, çocuğu olmaktan pak ve uzaktır. Göklerde ne var, yer de ne varsa hepsi O’nundur. Vekîl olarak Allah yeter.
Belirlenimcilikte bizi korkutan şey temel olarak onun kontrolü ortadan kaldırabileceğinden duyulan korkudur;³ kontrolü kaybetmeyi, kontrol mevkiinden uzaklaştırılmayı veya bir kukla gibi başka bir şey ya da başka birisi tarafından kontrol edilmeyi kesinlikle istemeyiz.⁴ Tayin edici konumda olmayı ve hem kendimizi hem de kendi kaderimizi kontrol edebilmeyi arzu ederiz. Peki, kontrol nedir ve nedensellik ve belirlenimcilikle ilişkisi nasıldır? Çok ilginçtir ki, önemi su götürmez olan bu soru filozoflar tarafından pek sık sorulmamıştır.⁵
"Padişah 1. Ahmet'in yaşamında 14 rakamı ile ilgili tuhaf rastlantılar vardı. 14 yaşında 14. padişah olarak tahta çıkmıştı. Saltanatı 14 yıl sürmüştü. 28 yaşında, yani 2. 14= 28 yıl yaşadıktan sonra ölmüştür. 14 yaşına kadar sünnet edilmemiş olan Sultan. Ahmet, tahta geçtikten 33 gün sonra 23 Ocak 1604 Cuma günü akşamı Topkapı Sarayı'nda sünnet edilmiştir. Sünnet dolayısı ile gerek İstanbul' da gerek taşrada büyük şenlikler yapılmıştır." (Osmanlı Tarihi. Alphonse De Lamartie. c. 2. Sabah Yayınları. s. 571)
Reklam
(Dev-Sol) DHKP-C lideri Dursun Karataş'ın yıllardır yanından ayırmadığı DHKP-C'nin kurucularından olan "Malik" kod adlı Faruk Ereren'in eşi 35 yaşındaki Latife Ereren 5 Mart 1995 tarihinde Bayrampaşa cezaevindeki DHKP-C mensubu kadın militanlar tarafından öldürüldü. Bayrampaşa Cezaevindeki militanlar tarafından önce sorgulanan Latife'nin ölüm emri eski eşi tarafından verildi. Kadınlar koğuşundaki yoldaşlarının kurbani olan Latife Ereren, polise ajanlık yapmak ve bu surette birçok arkadaşının yakalanmasından sorumlu tutuldu. DHKP'nin Eylül 1994'deki Kuruluş Kongresi'ne girmesi engellenen Latife Kara- man, tutum ve davranışlarındaki kuşkudan dolayı bir süre örgüt tarafından göz hapsine alındı. Eşi Faruk Ereren de 21 Şubat 1994 tarihinde Latife Ereren ile ilgili bütün devrim ve yoldaşlık ilişkisini kestiğini açıklamıştı.
Sayfa 1533 - ALTERNATİF YAYINLARIKitabı okuyor
Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın. Yoksa tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın ? M.C.R
Benliğin 3 yönü;
a)Maddesel Benlik, b)Sosyal Benlik, c)Ruhsal Benlik'tir.
246. Allah (c.c.) "kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın" buyuruyor. Maalesef bizler kendi elimizle kendimizi tehlikeye attık; zira maddi cihadı terk ettik. Düştük dünyanın peşine. Alem-i İslam'ın bugünkü zilletinin bir sebebi de budur.
Tebeşir YAYINLARIKitabı okuyor
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.