Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.
Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar...
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.
İnsanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız! İnsanlar! Yaşayan ölür, ölen fenâ bulur, olacak olur. Yağan yağmurlar ve biten otlar, rızıklar ve azıklar, babalar ve analar, diriler ve ölüler, toplular ve dağınıklar; işaret üstüne işarettir bunlar... Çocuklar doğar, anaların babaların yerini tutar. Sonra hepsi mahvolur gider. Dikkat edin, söylediklerime kulak verin! Gökte haber var ve yerde ibret alacak şeyler! Yeryüzü serilmiş bir döşek, gökyüzü yüksek bir tavan. Yıldızlar yürür, denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez.
Elimde hayli süründürdüm yoğunluktan. Kısa sürede okunabilecek çok beğendiğim bir kitap oldu. Hayli şaşırttı beni. Konusuna gelecek olursak, karakterimiz Aziz bir yangının ortasindayken aniden 20 yıl öncesine gider. Ve bu zamanda işlenmiş olan bir cinayeti çözmeye çalışır.
Çok güzel, insanda merak uyandıran bir kitaptı benim için.
Kan ve GülAlper Canıgüz · Alfa Yayınları · 20207.3k okunma
Hayatlarımızın katmanları öylesine üst üste yığılmış ki, sonradan yaşadıklarımızda eskilerle karşılaşıyoruz durmadan: halleşip bir kenara bıraktığımız yaşantılar olarak değil, güncel ve canlı deneyimler olarak.
Doğru zaman kaçırılmışsa, diye düşündüm, eğer insan bir şeyi kendinden bunca zaman esirgemişse, bir şey ondan bunca zaman esirgenmişse eğer, büyük bir güçle başlasa ve coşkuyla desteklense bile, artık çok geç kalınmış demektir.
Siyah pelerinli, esrarlı yârim
Yazmışsam adımı sevda tohumlarına
Nakış nakış işlemişsem gönlümü
Çocukların mahzun bakışlarına
Bir alev selidir akacak yüreğimden
Işıklı gülücükler
Yasaksız serüvenler arasında
Dünyayı çocuklar omuzlayacak.