"Mahremim, canım, cananım, efendim!.. Seni ben nimete erişmeden, daha Allah'ın elçisi olmadığın zaman sevdim. Gözümde nurum, gönlümde sürurum idin. Bilesin ki dünya mı nurunla aydınlattığın her bir saniyeden bir asır kadar huzur duydum. Seninle geçen çeyrek yüzyıla şükürler olsun...Acını acım bildiğime, emeğini emeğime, terimi terine kattığına şükürler olsun. Benden sonra sakin üzülme. Ben Kâsım'ımıza, Abdullah'ımıza, Tahir'imize gidiyorum. Onlara seni anlatacağım. Işte şu kızların Rukayye, Zeyneb,Ümmügülsüm ve Fâtıma!... Sonra oğullarımız Zeyd ile Ali... Sana beni hatırlatacaklar."
Sayfa 254 - kapı yayınlarıKitabı okudu
Diğer sayfalarda "Ucuz Hayat", "Otomobil Acentalığı", "Parlamento' da Yeni Bir Keşif", "Bizim Sokaktaki Fener" başlıklı mizah yazılarıyla aynı türden duyurulara yer verildi. Ayrıca Mim Uykusuz'un yazılarla ilgili karikatürleri uygun aralara yerleştirildi. Bu sayıya bir dava daha açıldı. Markopaşa'nın
Reklam
İnsanı, hatta insanlığı köleleştiren hangi düşünce, hangi devlet, hangi düzen olursa olsun insanlık aleminin düşmanıdır Diktatorya gerek şahıstan şahısa uygulansın, gerekse hükümetlerden halka, tasvibi imkânsız olan en adi rejimdir Sömürü de öyle İnsanlar teşekkürle, minnet borçlarıyla soyuluyor sömürülüyorsa bu teşekkür dostluğuna son vermesi
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.