Gönderi

"Mahremim, canım, cananım, efendim!.. Seni ben nimete erişmeden, daha Allah'ın elçisi olmadığın zaman sevdim. Gözümde nurum, gönlümde sürurum idin. Bilesin ki dünya mı nurunla aydınlattığın her bir saniyeden bir asır kadar huzur duydum. Seninle geçen çeyrek yüzyıla şükürler olsun...Acını acım bildiğime, emeğini emeğime, terimi terine kattığına şükürler olsun. Benden sonra sakin üzülme. Ben Kâsım'ımıza, Abdullah'ımıza, Tahir'imize gidiyorum. Onlara seni anlatacağım. Işte şu kızların Rukayye, Zeyneb,Ümmügülsüm ve Fâtıma!... Sonra oğullarımız Zeyd ile Ali... Sana beni hatırlatacaklar."
Sayfa 254 - kapı yayınlarıKitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.