Çağatay Ergör
@cagatayergor
Spiritüel & Paranormal Yazar
Sağlıklı Yaşam | WingTsun, Fitness, Gıda Mühendisliği
Paranormal Olaylar
Musallat
Çağatay Ergör
OMÜ Gıda Mühendisliği
Samsun
Samsun
191 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Yeni kitabım "Paranormal Olaylar" tüm kitap satış platformları ve seçkin kitapçılarda yayında. Satış bugün (18.11.23) gerçekleştiği için kitaba en kısa sürede diğer platformlar üzerinden ulaşabileceksiniz.
Paranormal Olaylar
kitapyurdu.com/kitap/paranorma...
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
"Uyku ile uyanıklık arasındayken spiritüel bağlantılarımız filtrelerinden ayrılabilir. 'Beynin bir oyunu.' diye açıklanan durumlar belki de beynin yansıttığı gerçeklerdir. Tıpkı karabasan gibi... Ağır yemek, kötü pozisyonda uyumak gibi durumlar uyku felcine zemin hazır hazırlar, ama her ağır yemeğin ardından karabasan görülmez. Her ne kadar bizimle temas kuran varlıklar farklı boyutta olsa da bu boyutta olduğumuzdan dolayı söz sahibi beyindir. Ayrıca, yaşanan olaylar hisse dayalı anlatılmış. Hisler de mi yanılsama? Sırf bilim daha keşfedilmediği için mi?" diye açıkladım. Oluşan sessizlik, çok daha derin sohbetlerin habercisi gibi görünüyordu.
Sayfa 75Kitabı okuyor
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Başını öne doğru sallarken gözünü masaya dikti. Birkaç saniyenin ardından her birimizi yerinden sıçrattı:
"Ruh çağırmayın!"
"Bu konuşmayı yaşadığımızı nereden anladın o zaman?" diye sordu Bahar korku içinde. "Çok basit kızım. Böylesine yakın bir arkadaş ortamı korku filmi izlerse mutlaka ruh çağırır. Sizi o yüzden uyardım. Hele ki köyde yaşadıkları olaylardan sonra asla..." dedi ve evden ayrıldı.
Sayfa 99Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Yatmadan önce eve bir ruhun gelmesi, yaşayacaklarımı ne yönde etkileyecekti bilmiyordum. Belki hiçbir şey olmayacaktı. Bunu yaşayıp görebilirdim.
Sayfa 105Kitabı okuyor
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
"Bilinç nedir? Madde ve enerji nedir? Düşünce nedir? Beyin nedir? Tüm klişe kavramların derinliklerinde “birlik” tezahür ediyor olabilir mi? Yoksa bu, yorumlarımızın ardına mı büründü? Aslında yaşam, düşüncesizliğin sonsuz dinginliğinde bize mesajını bir an olsun sıkılmaksızın haykırıyor olabilir mi?"
Sayfa 6 - MAHZENKitabı okuyor
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Kulağımız çınlıyordu, hem de sağır edercesine güçlü bir şekilde. Patlamanın kaynağını tam olarak göremesem de sağ taraftan devasa bir ışık topunun parladığını fark etmiştim. Ardından devasa bir yıldırımın yirmi metre yakınımıza düştüğünü... Sesin şokuyla çözüldüğümüz an etrafımıza ve garsona baktık. Etrafta sadece garson ve biz vardık. Artık tozpembe bir kabustan zifiri karanlığı aydınlık bırakacak kadar güçlü bir karanlığın içinde olduğumuza emindim. Uyanmaya çalışıyordum, gözlerimi sıkıp sıçrayarak bu lanetten kurtulmaya... Uyanmaya çalışıp uyanamamak... Karanlığın bu tonunu ilk kez deneyimliyordum. Bilinmeyenin beden bulmuş haliyle ilk kez karşılaşmıştım. Bedenimdeki tüm suyun tükendiğini hissediyordum sanki. Ağzım kurumuş, kalp atışım beni öldürecek kadar hızlı atmaya başlamıştı. Dostlarım da aynı durumdaydı. Bilincimi kaybetmeme mücadelesi veriyordum.
Sayfa 218Kitabı okuyor
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Etraf karanlıktı, ancak kopkoyu kırmızı bir tonda ışığın yakınımda parladığını hissediyordum. "Neredeyim ben?" diye içimden bağırırken pencerenin kenarında olduğumu fark ettim. Perde kapalıydı. Perdeyi hızla açtığımda, geçmişe geri döndüğümü düşündüm; buraya geldiğimizde kaldığım yatağın üstündeydim! İster istemez ağzımdan çıkan ilk kelime "Bahar" oldu. Ayağa kalkarak herkese seslenmeye başladım. Yaklaşık beş saniye sonra içimi rahatlatacak bir ses duydum.
"SEÇKİN!"
Sayfa 172Kitabı okuyor
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
"Gözümüz her şeyi algılayabilir mi, yoksa en basit illüzyona dahi kanabilir mi? Gözün algılayamadığı ışık bambaşka boyutların ta kendisi mi? O boyutlarda hayaletler, uzaylılar ya da ismi dahi konulmayacak kadar bilinmeyen varlıklar mı gizli? Yaşam izi bulunmayan ve gazlardan ya da kayalardan ibaret gezegenler aslında milyarlarca yıllık uygarlıkları barındırıyor olabilir mi?"
Sayfa 6 - MAHZENKitabı okuyor
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
"En arkadakinin telsizini almaya çalışacaktım. Telsizi her yerde arayacağı için açıkta kalacaktı ve ben diğerlerinin arkasına karışıp Kadir amcanın konuşmalarına sesimi değiştirerek karşılık verecektim. Bunun için telsizini düşürmem gerekiyordu. Öndeki ikili, hızını biraz artırsa da telsizin ceplerinde olduğunu fark etmiştim. Bende de aynı kıyafetten olduğu için cepleri olduğunun bilincindeydim. En arkadaki, yanımdan geçmek üzereyken el çabukluğuyla cebindeki telsizi aldım ve kayanın arkasından sıyrılarak hızımı artırıp karaltıların arasına karıştım. Telsizi aldığım kişinin yanından geçerken ona telsizini düşürdüğünü söyledim. Neyse ki karaltılar Kadir amcanın onda biri kadar zeki değildi. Adam telsizi aramaya başladı."
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Erkek balık daima önce dişi balığın beslenmesine izin verir.
Bilgi yayınevi
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
"Paranormal olgular nedir? Doğaüstü, bilim dışı, safsata durumlar mıdır? Eğer öyleyse, sizin yaşadığınız durumlar ne anlama gelir? Öncelikle paranormal olguların doğanın ve bilimin ta kendisi olduğunu; bilimin henüz keşfedemediği durumların şiddetle yok sayılmasının yaşanan durumları açıklanamaz kıldığını söyleyebilirim."
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
"Kozmosta ne yaşanırsa yaşansın her şey müthiş bir ahenk ve derslerle ortaya çıkar."
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Belirttiğim gibi, onunla yüzleşmekten kaçınmak da savaşmaktan farksızdır. O şey her neyse gerçekte bizimle bir ve bizler için bir deneyim. O her ne olursa olsun sevgiye karşı üstün gelemez. Sevgi, kendinin parçasıyla savaşmak değil, onu aydınlamaktır. O şeyle yüzleşmeye niyet etmek, az önce düşündüğünüz yardım alma durumlarından çok daha büyük bir adım atmanızı sağlar.
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Beni anlamaya çalışmanıza gerek yok, yalnızca yüzleşmeniz ve sevmeniz yeterli. Yüzleşin, sevin... fakat sevdiğinizde, onun sizden uzaklaşması beklentisini kurmayın. Zira koşullu sevgi sevgi değildir. Karanlık daha da güçlenir. Yine de koşulsuz sevgiye üstün çıkamaz. Karanlık yalnızca ışığın yoksunluğudur, sevgi yapbozunun bir parçasıdır."
Çağatay Ergör tekrar paylaştı.
Birine ya da bir düşünceye karşı düşman olduğunda onunla aynı düzeyde olur ve daima bir direncin içinde kendini bulursun.