Çağlar Altıntaş

Çağlar Altıntaş
@caglar_ltnts
Iupiter; insan hayatında çeşni olsun, gam ve kederde bulunsun diye düşünmüş olacak ki ayarı yaparken hevesi akıldan bol katmış. "Bir dirheme iki okka"
İnsan denen şey, anılarını yakıt olarak kullanıp yaşamını sürdürüyor olamaz mı?
Sayfa 152
Reklam
Kanımızdan insanlığımızı sileriz. Bir çiçeğin ömrünü dinleriz. Kelebekleri kıskanırız. Denizlere güleriz. Gökyüzünü överiz. Şarap içeriz. Nasılsa iki kişiyiz. Alfabeyi ezberleriz. Sen ‘aşk’ dersin, ben ‘evlilik’.
Sayfa 91 - Yasal Elma (Âdem ve Havva)
Pek çok zaman, hiçbir şey hissetmemek mutlu olmak demekti. Bu acı çekmemek, bu unutmak demekti.
Sayfa 46

Reader Follow Recommendations

See All
Artık kimler intihar eder, biliyordu. Artık neden son çare intihardır, biliyordu. Unutmak Bütün sorun ‘unutmak’tı İnsanlar unutabilseydiler, hiç kimse intihar etmezdi. Unutamıyordu. Kendine kızıyordu. Öfke duyuyordu. Bu koşullarda var olmayı sürdürdüğü, acılar çekmeye dayandığı için.
Sayfa 35
Ölemiyordu. Nasıl istiyordu oysa. Yalnız geçmişte yaşananların değil, hatta özellikle geleceğin ölmesini istiyordu; kurulmuş bütün hayallerin, görüşmüş düşlerin, aşkın, beynini ele geçiren karanlık gölgenin. Ondan kurtulmanın tek yolu belleğinden kurtulmaksa, kurtulmalıydı.
Sayfa 34
Reklam
Sevmek vazgeçmekti kendinden. Sevmek anlamaktı. Sevmek, kendinden fazlasını verebilmekti sevgiliye. Kendini daha çok seven başkasını daha çok sevemezsin.
Sayfa 22
“İnsan kendine mi aşıktır aslında?.. İnsan kendini mi sever? Senin de yaptığın ve benim de yaptığım ve ‘aşka düşmüşüm’ diyene herkesin de yaptığı bu mudur? İnsan çiğ süt emdiğinden midir… gönüllü yerinde tutmaz bir türlü…”
Sayfa 15
Çünkü insanlar büyüğe karşı, korkunca, güzele karşı gözlerini yumabiliyor, ezgilere ya da gönül çelici sözlere kulaklarını tıkayabiliyorlardı. Ama kokudan kaçamıyorlardı. Çünkü koku soluğun kardeşiydi. Onunla birlikte insanların içine giriyordu, yaşamak istiyorlarsa karşı duramıyorlardı. Hem de tam orta yerlerine giriyordu koku, doğrudan kalplerine ve orada akla karayı ayırır gibi ayırıyordu ilgiyle aşağılanmayı, iğretiyle zevki, aşkla nefreti. Kokulara egemen olan, insanın kalbine egemen olurdu.
Sayfa 165 - Can Yayınları
Tabi acı çekeceksin, görmenin bedelidir bu. Tabii için korkuyla dolacak, yaşamak demek tehlike içinde olmak demektir. Büyümek zordur!!
Sayfa 280
Sanki bütün hayatım boyunca yanlış melodiyle dans edip durmuşum.
Sayfa 265
Reklam
“Ama şu anda hiçbir şeyim yok.” “ Hiçbir şey her şey demektir! Güçlenmek istiyorsan, önce köklerini hiçliğin derinlerine gömmeli ve en yalnız yalnızlığınla yüz yüze gelmeli öğrenmelisin.”
Sayfa 378
“Bir yaratıcı olmaya ve ortaya yeni yaratıcılar meydana getirmeye hazır değilsen çocuk yapma.” İhtiyaç için çocuk dünyaya getirmek yanlış bir şey, yalnızlığını hafifletmek için çocuğu kullanmak yanlış, insanın kendisine benzer bir kopya çıkarmayı kendine amaç edinmesi yanlış. Tohumlarını geleceğe doğru kusarak ölümsüzlüğü araması da yanlış, sanki spermler bilincini taşırmış gibi!
Sayfa 368 - Friedrich
Yaptığım seçimler başkalarını tutsak ediyorsa ben o özgürlüğü seçemem. Senin özgürlüğünün benim için anlamını hiç düşündün mü?
Sayfa 363
Şehvet, topuklarımızı kemiren bir orospudur! Ve bu orospudan bir parça et esirgendiğinde bir parça ruh için yalvarmayı çok iyi becerir.
Sayfa 251
Bende sizin gibi neden korkuların geceleri hüküm sürdüğünü düşünürüm. Bunun üzerine yirmi yıl düşündükten sonra korkuların karanlıktan doğmadığını anladım; korkularda yıldızlar gibi hep oradadırlar ama gün ışığı onları gizler.
Sayfa 245
590 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.