Garip bir hikaye okudum. Kötü değildi ama çok da etkilendiğimi söyleyemem. Kitabın konusu şu şekilde: Cenevre'nin ihtiyar ve başarılı saatçisi Zacharius Usta; kızı Gerenda, çırağı ve hizmetçisi ile gayet mütevazı bir hayat sürmektedir. Zacharius Usta, Cenevrelileri aşağı yukarı / tahmini saat ayarlamalarından kurtararak bu zaman belirsizliğini ortadan kaldıracak bir şey icat etmiştir: Saat Maşası.. Sonrasında hem mekanizma açısından hem de estetik açıdan inanılmaz güzel saatler yapıp satmıştır. Zamanla ünü Cenevre'nin sınırlarını aşıp dünyanın dört bir yanına yayılınca Zacharius Ustada eşi benzeri görülmemiş bir kibir hasıl olur. Bu kibir öyle büyük boyutlara ulaşmıştır ki sonunda kendisini Tanrı ile eşdeğer görmeye başlar. Zacharius Usta'nın bu kibri onun sonunu hazırlamaktadır. Okumak isteyenler, Zacharius Usta'nın bütün başarısını, ününü, yeteneğini, malını mülkünü, imanını, ailesini ve kendini bir bir nasıl kaybettiğine tanık olacaktır.
Çıkarılacak dersler elbette var. Eserin ana konusunu çok beğendim. Ama beni çok çok etkileyecek bir tarzda kurgusu yoktu. Yine de okunabilir.
Yeşilin Kızı Anne serisini okurken hep git gel yaşadım. Önceleri herkeste gördüğüm için epey merak etmiş ve beklentimi de yüksek tutmuştum. 1.kitapta karakterlere alışmak beni biraz zorladı çünkü çok fazla karakter vardı. 2 ve 3. Kitap benim için yavan ve aksiyonsuzdu. Üstelik Anne'nin hayal dünyası ve bitmek bilmeyen iyimserliği de beni
Söğüt ağacından bir dal kes... bütün tomurcuklarını, yapraklarını koparıp toprağa sapla, ne kökü, ne filizi olsun... bir süre sonra kendi kendine söğüt ağacı gibi büyür! Söğütler yaşam doludur, kolay kolay yok edemezsin!
Oscar Wilde Oscar Wilde Oscar Wilde... Bayıldım. Şimdiye kadar okumamış olmam ne büyük şanssızlık. Hayal gücüne hayran kaldım. Bence diğer çocuk / yetişkin üzerine yazan yazarlardan çok farklı bir yönü var. İronik mizahı bu kadar tatlı bir yerden okuyucuya nasıl sunabiliyor bilmiyorum ama her nasıl yapıyorsa iyi ki yapıyor.
Kitaba gelecek olursak: Kitabın içinde Mutlu Prens de dahil olmak üzere 5 adet hikaye bulunuyor. Çok ince ama bir o kadar da dolu bir kitap. Hikayeler şu şekilde ; Mutlu Prens, Havai Fişek, Bencil Dev, Bülbül ve Gül, Vefalı Dost..
Kitap adını ilk hikaye olan Mutlu Prens'ten almış olsa da diğer hikayelerin yanında Mutlu Prens'i biraz sönük buldum ben. En çok Havai Fişek ve Vefalı Dost'u sevdim.. Hem de nasıl sevmek
Gizli Ada.. Bu kitap benim için çok özel, çok önemli. Sanırım 9 yaşındayken yani tam 20 sene önce babam depo olarak kullandığımız yerden gözleri ışıldayarak bir kitapla çıkageldi. Kitap okuma alışkanlığını yeni yeni edinmiş, çarçabuk elimdekini bitirip yeni kitap istediğim günlerdi. " Bakın ne buldum " dedi. Kapağı uzaktan gördüm ve içim
Gün gelecek, insanlar insanlıktan çıkacaklar. Öyle ki dış görünümleri her ne kadar insan olsa da zihinsel, ruhsal, duygusal ve ahlaki yönden hayvandan daha aşağı bir konuma gelecekler.